2023'e girerken... Hiçbir ülke bilime önem vermeden gelişemez...

Yılın son günleri... İç siyasetin yıpratıcı karanlığında önceki akşam bir kadın, yıldız gibi parladı. Herkesi kendine hayran bıraktı... Bilim aşkı ve merakı ile mütevaziliği ile, evrensel bilime olan büyük katkıları ile... İçimizden biri ama önceki güne kadar yakın çevresi dışında kaç kişi biliyordu Rahmi Koç Bilim Madalyası'nın bu yılki sahibi Prof. Dr. Bilge Yıldız'dan bahsediyorum. Araştırmaları sadece yaşadığı çalıştığı ABD'de değil dünyanın birçok yerinde ödül almış temiz enerji konusunda çığır açıcı çalışmaları olan bir bilim kadını. Hepimiz için, gezegen ve sizden sonraki nesiller için yaşamsal bir konu ile ilgileniyor. Küresel ısınmanın baş sorumlusu olan karbondioksiti elektrokimyasal platformlar kullanarak oksijene dönüştürmenin yollarını araştırıyor. Birçok ülkenin önde gelen üniversiteleri ile işbirliği içinde. Soruyorum "Türkiye'den ilgilenen var mı" diye. "Yok" diyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun geçen aylarda ABD ziyaretinde kendisi ile görüşmesi dışında bugüne kadar ilgi gösteren siyasi lider de olmamış. "Dünyada hiçbir ülke bilime önem vermeden gelişemez" diye ısrarla vurguluyor Yıldız. Enerji krizi ve küresel ısınma içinde bulunduğumuz yıl dünyanın en önemli iki sorunu oldu. Belli ki katlanarak sürecek. Yeni çözümlerin geliştirilmesinin tek bir yolu var: bilim ve teknoloji.Biz ise ülkece hâlâ seyirciyiz... Tek bir gündem maddemiz var siyaset. Onun dışına asla çıkamıyoruz. Yıldız bir projeksiyon çiziyor... Yapay zekâ uygulamalarının katlanarak artması iyi hoş da büyük bir enerji tüketimine de yol açıyor. Örneğin bir yapay zekâ modelini eğitmek için harcanan enerji 5 arabanın 10 yıllık karbondioksit emisyonu ile eşdeğer. Chat GPT örneğin, şimdilerde her yerde Chat GPT fırtınası esiyor, yapay zekâ konusundaki ezberleri bozmaya bile başladı. Chat GPT'nin başarısı, yapay zekâ teknolojisini üst düzeyde kullanarak "konuşma" eylemini neredeyse insanlar arası diyaloglardaki gibi bir düzeye dönüştürmesi. Ama.. Bedeli de var. Prof. Yıldız, "GPT eğitimi için sarf edilen karbon ayak izi, Ay'a arabayla gidip dönmekle eşdeğer" diyor. 2045 yılına varmadan, bilgi işlemin enerji ihtiyacı dünyanın enerji üretim kapasitesine eşdeğer olacak. Öyleyse Yapay zekâ yeteneklerini geliştirmek için enerji açısından verimli yeni donanımlar şart. İşte Prof. Yıldız ekip arkadaşları ile bunu araştırıyor. "En verimli bilgi işlemci aslında beynimiz. Biz de nörobilimci arkadaşlarımızla birlikte beyindeki öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini ve bu öğrenme modellerini enerji verimli donanımlara çevirmeye çalışıyoruz" diyor. Bakıyoruz