2025. Beta kuşağı Siyah kuğu
21. yüzyılın ikinci çeyreğine girdik. Yapay zekâ başta olmak üzere hızlı teknolojik ilerlemelerin, büyük jeopolitik çalkantıların olduğu, kutuplaşmaların, eşitsizliklerin daha da arttığı, küreselleşmenin yerini yavaş yavaş kapalı ekonomilere doğru bırakmaya başladığı ama her şeyden önemlisi, belirsizliğin had safhaya ulaştığı bir dönem. Enseyi karartmadan, umudu elden bırakmadan "Hoş geldin" diyoruz.
Bir diğer hoş geldin de Beta kuşağına. Biliyorsunuzdur, 1 ocak 2025'ten itibaren doğacak olanlar Beta kuşağı olarak adlandırılacaklar. 2039 yılına kadar doğanları kapsayacak olan bu yeni kuşak 2035'e kadar dünya nüfusunun yüzde 16'sını oluşturacak. Yapay zekâ, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve robot teknolojileri gibi gelişmiş dijital araçlarla iç içe olacaklar. İnternet ve teknoloji, onlar için bir yaşam biçimi haline gelecek. Haliyle dünyayı algılamaları da düşünce biçimleri de bizlerden çok daha farklı olacak.
Kuşaklar arası çatışma, insanlık tarihi boyunca her dönemde görülen bir olgu. Ama her şeyin iç içe geçtiği, bilgi ve iletişiminin sınır tanımadığı, teknolojinin şaşırtıcı biçimlerde evrildiği son yıllarda kuşaklar arasındaki uçurumun da dipsiz bir kuyuya dönüşmekte olduğunu görelim. Günümüzün siyaset yapma biçiminin şimdiden gençleri politikadan uzaklaştırdığı gerçeği gözümüzün önünde.
Daha da önemlisi hem dünya politikalarını hem de ülke politikalarını şekillendiren iktidarların, yeni nesillere nasıl bir dünya bırakacaklarını asla umursamadıkları...
Dönelim biraz da yazının başlığındaki siyah kuğuya. Son dönemlerde giderek daha çok kullanılmaya başlanan bir teori; siyah kuğu teorisi. Temelde olması olası olan ancak olasılıksız görülen olayların gerçekleşmesi olarak tanımlanıyor. Tüm kuğuların beyaz olduğuna dair yaygın düşünceden yola çıkıyor teori. "Siyah kuğu" imkânsızlığı temsil ediyor. Olması neredeyse ihtimal dışı olan durumlar ve bu olayların büyük etkileri "siyah kuğu olayı" olarak adlandırılıyor. 2020 yılında yaşadığımız Covid-19 pandemisi bir nevi siyah kuğu idi. Kaoslarla, belirsizliklerle adım attığımız 2025 yılı yeni bir siyah kuğu ortaya çıkartır mı İsrail-Gazze savaşının ya da Suriye'deki sorunların Ortadoğu'da bölgesel bir savaşa dönüşmesi; Kuzey Kore'den bir çılgınlık; küresel iklim değişikliği kaynaklı felaketler... Bunlar yıllardır uyarı listesinde. Dolayısı ile siyah kuğu olarak tanımlayamayız.