İşaret fişeği..

Bir süredir bekliyorduk. Nihayet not artışı geldi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B"ya yükseltirken, not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çıkardı.
Yeni yıl öncesinde bu köşede şöyle yazmıştım:
"Doğrusu bu ya, bu köşede kredi derecelendirme kuruluşlarının adaletsiz yaklaşımını defalarca yazdım. Özellikle 15 Temmuz gibi kritik günlerde notu bir silah gibi kullandıklarını da...
Gelinen noktada yatırım yapılabilir notun çok altında kalmamızın "haksızlık olduğu" düşüncemde bir değişiklik yok. Kendi kredibilitelerinin 2008'den beri yerlerde olduğunu, verecekleri notun Türkiye'ye yakışmadığını da biliyorum. Ama artık neyi beklediklerini merak ediyorum."
Nihayet tam 12 yıl sonra ilk not artışı geldi.
Elbette ekonomide atılan adımların, tüm küresel sıkıntılara ve savaşlara karşı ekonomideki sağlam temellerin ve enflasyon başta olmak üzere zorluklarla mücadelenin etkisi var.
Ancak bunlar işin görünen yüzü. Neyi bekledikleri de tahmin ettiğimiz gibi.
Türkiye ve ABD, İsveç'in NATO üyeliği onayı karşılığı F-16 satışı adımının atılmasıyla ikili ilişkilerde uzun süredir beklenen bir eşiği aştı. Not artışının geldiği gecenin haftasına bakın. MİT- CIA toplantıları, Dışişleri bakanları Fidan ve Blinken görüşmesi...
Türkiye'nin, not artışı noktasındaki direnişi, ekonominin yanısıra diplomatik zekayla kırdığını söylemek yanlış olmaz.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Makro-finansal istikrarın daha da güçlenmesiyle böyle olumlu gelişmeler artarak devam edecek. Yılın ikinci yarısında dezenflasyon, daralan cari açık ve bütçe disiplini sayesinde makro finansal istikrar daha da pekişecek ve kredi notumuz