Bugün içimden Gazze'den başka bir şey yazmak gelmedi. Günün çok tarihi bir anlamı var çünkü.
Dünya liderleri bugün Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenecek Gazze zirvesinde buluşacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Mısır'a gidiyor. Zirveye ABD Başkanı Donald Trump dahil 20'den fazla liderin katılacağı bildirildi. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Katar, BAE, Ürdün, Suudi Arabistan, Pakistan ve Endonezya dahil pek çok ülke lideri zirvede olacak.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde 2 yıldır devam eden soykırımda gözler, şimdi ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu plan ile ateşkesin uygulama sürecine çevrildi. Hamas'ın Gazze sorumlusu Halil el-Hayya, ABD, Türkiye ve diğer Arap ülkelerden "savaşın kesinlikle sona erdiği" yönünde güvence aldıklarını vurguladı. Yani ateşkesin kalıcı olup olmayacağı ABD'nin ve Türkiye, Katar, Mısır gibi garantör ülkelerin uygulayacağı baskıya bağlı...
730 gün sonra Filistinliler -bir daha asla yanlarında olmayacak- çocukları, anneleri ve babaları olmadan, anılarının bombalar altında kaldığı harabeye dönmüş ülkelerine geri döndüler. Dünyanın gözü önünde soykırıma, vahşete ve açlığa mahkum oldular. Ama direndiler. Bugün dünya liderlerinin masaya oturduğu ateşkes antlaşması aslında Filistin direnişinin zaferidir.
Ama bu sonuç, bu yüzyılda bu vahşete imza atanların ve bu canice yaklaşıma göz yumanların alınlarında çıkmaz bir kara leke olarak tarihe geçecektir. Belki de tüm dünya Türkiye kadar bu vahşete erken "dur" diyebilse sonuç böyle geç olmazdı. Zaten görünen o ki bu ülkelerin halkları sokaklara dökülmese liderleri de harekete geçmeyecekti. Yani demem o ki bir barış anlaşması olması Netenyahu gibi bir caninin savaş suçlusu olarak yargılanmasının önünü kapatmamalıdır.
Bakın Gazze fotoğraflarına... Defalarca göç etmek zorunda kalan 2 milyonluk nüfus açlık, yıkık bir ülke ile