Laiklik ve çağdaşlık maskeli sapkın propagandacılar

Geçtiğimiz günlerde 15 yaşındaki H.Ö. ve 16 yaşındaki H.A. erkek arkadaşları tarafından hayattan koparıldılar. Henüz 15 yaşında olmasına rağmen bir sevgilisi olan ve bu şahıs tarafından öldürülen H.Ö'nün ve 16 yaşındaki H.A.'nın barlarda ellerinde kadehlerle poz vermesi düşündürücü! Daha hayatlarının baharında, çocuk denecek yaştaydılar. Bu trajik olaylar sadece cinayeti değil, gençlerimizin nasıl bir kültürel kuşatma altında olduğunu da gözler önüne seriyor. Çocukların suçu yok, biz yetişkin bireyler üzerimize düşeni yaptık mı

Sosyal medyada çocuk yaşta kızlara "sevgili sahibi olmak", "kadınsı giyinmek" ve "erken cinsellik" normal, hatta özenilecek bir şeymiş gibi sunuluyor. Küresel güçler tarafından organize edilen öyle güçlü bir algı yönetimi var ki yetişkinlik propagandası yapılan bu sisteme aileler de karşı koyamıyor. Oysa bu yaşlar masumiyet, eğitim, oyun ve geleceğe hazırlanma çağıdır. Çocukluk ve ergenlik, hiçbir şekilde tüketim ve cinsellik üzerinden pazarlanacak bir dönem değildir. Fakat bu sorun sadece sosyal medyadan kaynaklanmıyor. Sokaktaki durum da farklı değil. Küçük yaşta kızlarına kısacık şort ve crop giydiren anne babaların sorumsuzluğu da bu duruma çanak tutuyor. Bu dejenerasyonu eleştirenler de 'o daha çocuk, sen sapık fikirlisin' diyerek linç ediliyor. Çocuk yaşta kadın gibi giydirilen veya buna özendirici oyunlar oynayan, diziler izleyen 18 yaş altı çocukların, gençlerin istikbali bu toplumun istikbalidir. Laiklik naraları atan sapkınların algı operasyonlarına kulak vermeden bu toplumsal çöküşü konuşmanın zamanı geldi de geçiyor bile! Her kanalda sabah saatlerinde başlayıp ana haber bültenine kadar devam eden kadın programlarının da bu çöküşte büyük payı var lakin bunca tepkiye rağmen ısrarla yayınların sürdürülmesine göz yumuluyor.

Toplum çocuklarını sosyal medyanın çarpık propagandasından koruyamadığı gibi, genç yaşta evlenip içinde kalan her şeyi 'ben yaşayamadım, kızım yaşasın' mantığıyla çocuğuna mübah gören cahil annelerin yanısıra, çıplaklığı laiklik ve çağdaşlığın esası sayan ve bu doğrultuda hareket eden ebeveynlerin sayısı da az değil. Oysa küçük yaştaki kızlara kadın rolü dayatan, onları "ilişki" ve "giyim tarzı" üzerinden pazarlayan dijital düzene karşı çıkmak, toplumu bilinçlendirmek her bireyin görevi… Çocuklar çocuk gibi büyümeli. Yeni nesli erken cinselliğe ve LGBT'ye yönlendiren tüm zehirli sarmaşıkları kökünden budamalıyız. Bilhassa kız çocuklarının izlediği Manifest ve benzeri gruplarla sahneye üzerinde 'fahişe yazan' kostümle çıkan Hande Yener, Hadise ve Gülşen gibi sözde şarkıcıların misyonunun farkında değil misiniz Artık uyanmanın vakti gelmedi mi

EBU UBEYDE'LER ÖLMEZ

Terörist İsrail, Gazze direnişinin sembol isimlerinden Ebu Ubeyde'nin öldürüldüğünü iddia etti. Gazze halkının sesi, onların acılarını ve direnişini dünyaya haykıran Ebu Ubeyde sadece Kassam Tugayları'nı değil; Gazze'nin bombalanan evlerini, yıkılan sokaklarını, şehit olan çocukları, işgal edilen Filistin'i temsil ediyordu. İsrail'in onu hedef alması boşuna değil; çünkü Ebu Ubeyde milyonlarca insanın yüreğinde umut ve direncin tohumu olmuştu. Siyonist terör örgütü İsrail'in yalanlarına elbette itibar edilmez. Hamas'tan resmi bir açıklama yapılmadı. Fakat gerçek şu ki; şehitler ölmez. Bedeni aramızdan ayrılmış olsa dahi, Ebu Ubeyde ve arkadaşlarının direnişi Gazze'nin sokaklarında, yıkıntıların arasında, annelerin gözyaşlarında ve çocukların masum gülüşlerinde yaşamaya devam edecek…