İktidarın manevi terörü

AKP iktidarının Cumhuriyetin devlet ve toplumuna karşı açtığı kutsal (!) cihat ve fetih seferinin Beşiktaş evresi ertesinde Başyüce R.T. Erdoğan'ın tutum ve sözleri son derece önemli. Bir konuşmasını basından aktarıyorum:

"CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e kendisini fazla yormaması tavsiyesinde bulunan Erdoğan, 'Sayın Özel başka yerlerde harami arayacağına kendisini fazla yormasın, yanındaki, yöresindeki şahıslara baksın. Dosyalardaki iddialara verecek cevapları olmadığı, yapılan hırsızlık ve arsızlıklar aşikâr olduğu için sürekli topu taca atıyorlar. Halbuki onlar da çok iyi biliyor ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının, paniklemelerinin, ortalığı velveleye vermelerinin bir sebebi de işte bu hakikattir' dedi."

R.T. Erdoğan'ın sözlerinden şunu anlıyoruz: Beşiktaş Belediyesi operasyonu ister kumpas olsun ister gerçeklere dayansın, başından bu yana operasyondan kendisinin haberi var. Belki de baskın kendisinin talimatıyla yapıldı. () Erdoğan'ın egosu, 33 belediye meclisi üyesinin tamamının CHP'li olması gerçeğini kaldıramıyor.

"Sayın Özel başka yerlerde harami arayacağına kendisini fazla yormasın, yanındaki, yöresindeki şahıslara baksın. Dosyalardaki iddialara verecek cevapları olmadığı, yapılan hırsızlık ve arsızlıklar aşikâr olduğu için sürekli topu taca atıyorlar. Halbuki onlar da çok iyi biliyor ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının, paniklemelerinin, ortalığı velveleye vermelerinin bir sebebi de işte bu hakikattir"

Beşiktaş Belediyesi hakkında henüz dava açılmadan henüz var olmayan iddianamenin içeriğini biliyor. Bu durumda operasyonu önceden biliyor ve belki operasyon talimatını veren kişi. Bir cumhurbaşkanının meşruiyetini tartışmaya açacak bir durum. Bir cumhurbaşkanı; içişleri ve adalet bakanı değildir, Emniyet genel müdürü değildir, Emniyet müdürü değildir, komiser değildir, polis memuru değildir. Emniyet teşkilatının yaptığı operasyonlar hakkında bilgi sahibi olmasının akla uygun bir nedeni olamaz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan giderek daha da ilginç olmaya başladı: Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atan teğmenleri hedef aldı, "Bunların temizlenmesi için adımlarımızı atıyoruz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanının bu genç subaylarla iftihar etmesi, gurur duyması, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye haykıran bu teğmenleri ülkenin genç kuşaklarına örnek göstermesi gerekirken "Bunların temizlenmesi için adımlarımızı atıyoruz" demesi çok şaşırtıcı. Genç teğmenler "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" yerine "Temel Reis'in askerleriyiz" diye mi haykıracaklardı En azından yüzde 99'u kendini Mustafa Kemal'in askeri olarak hisseden halkımız "Cumhurbaşkanımız neden Mustafa Kemal'i sevmiyor" diye düşünmez mi

7 Eylül'de 21. İmam Hatipliler Kurultayı'nda konuşan sayın Erdoğan'ın, Kara Harp Okulu mezuniyet töreni ardından kılıçlarını çekip "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atan, ardından da yemin metni okuyarak halkın sevgisini kazanan teğmenleri sert bir dille eleştirmesinin derinlerdeki anlamını tahmin edemiyor mu

"Kılıçları kime çekiyorsun Bunlarla ilgili olarak gerekli bütün araştırmalar yapılıyor. Oradaki birkaç tane kendini bilmez de temizlenecek. Bunlar kaç kişi olursa olsun ordumuzda bulunması mümkün değildir"