Eskimeyen yanlış
Bilgisayarda "kimlik" konusunda araştırma yaparken dönemin başbakanı R.T. Erdoğan'ın, 2 Aralık 2005 günü gittiği Yeni Zelanda'da yaptığı konuşma çıktı karşıma. Aradan 20 yıl geçmiş ama söyledikleri, sanki konuşmayı dün yapmış gibi yepyeni. Bülent Aydemir'in gazetede yayımlanan haberi şöyle:
"Christchurch kentinde, 'Ulusal Avrupa Etütleri Merkezi' tarafından düzenlenen konferansa katılan Erdoğan'a, 'Kürtlerin durumu düşünüldüğünde AB sürecini yaşayan Türkiye yeterince demokratik midir' sorusu yöneltildi. Bu soru üzerine açıklamalarda bulunan Erdoğan, Türkiye'de 30'a yakın etnik unsur bulunduğunu vurguladı ve şunları söyledi: 'Türkiye'de Türkü vardır, Kürt'ü vardır, Lazı vardır, Çerkesi vardır, Gürcüsü vardır, Abhazı vardır, aklınıza ne gelirse. Bizdeki etnik unsurları birbirine bağlayan önemli bir din bağı vardır. Çünkü Türkiye'nin yüzde 99'u Müslümandır. Bizdeki etnik unsurları birbirinden ayıran ya da bağlayan bağ, Yugoslavya'daki gibi Hırvat, Boşnak, Sırp gibi değildir. Yugoslavya'da savaşlar başladığı zaman birbirlerinden boşanmışlardır, ayrılmışlardır. Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunu, Türk vatandaşın sorunu kadardır, Laz kökenli vatandaşımın sorunu ne kadarsa Kürt kökenli vatandaşımın sorunu da o kadardır.'"
Dönemin Başbakanı R.T. Erdoğan konuşmasını şöyle tamamlıyor:
"Bu ülkede 36 etnik unsur var. Bu etnik unsurun, hepsi birdir, beraberdir, bütündür. Bunun da şemsiyesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Bu vatandaşlık bilincinde el ele olacağız. Diğerleri bizim zenginliğimizdir. Türkü ile Kürt'ü ile Lazı ile Çerkesi ile Boşnak'ı ile Arnavutu ile hepsi bunlar zenginliktir. Bundan kimse gücenmemeli, gocunmamalıdır. Ortak paydamız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığımızdır. Bundan kimse gocunmasın, aksine iftihar etsin. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak bir mensubiyet duygusudur. Bu duygunun hazzına hepimiz varmalıyız, hepimiz buna ulaşmalıyız. Zaten buna ulaştığımız anda herhangi bir sıkıntı kalmıyor, hepsini aşmış oluyoruz. Bunu bir yerlere saptırma gayreti içinde olanlar da bilsinler ki hem anayasa ile ters düşerler hem bu ülkenin geleceği ile ters düşerler hem bu ülkede ayrımcılık yaparlar. Bu ayrımcılığa da hiç kimse girmesin."
R.T. Erdoğan konuşmasının bu bölümünde "Ortak paydamız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığımızdır. Bundan kimse gocunmasın, aksine iftihar etsin. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak bir mensubiyet duygusudur. Bu duygunun hazzına hepimiz varmalıyız, hepimiz buna ulaşmalıyız" diyor.
Bir yerde "Bizdeki etnik unsurları birbirine bağlayan önemli bir din bağı vardır" dedikten sonra başka bir yerde "Ortak paydamız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığımızdır" demekte.
"Bizdeki etnik unsurları birbirine bağlayan önemli bir din bağı vardır. Çünkü Türkiye'nin yüzde 99'u Müslümandır. Bizdeki etnik unsurları birbirinden ayıran ya da bağlayan bağ, Yugoslavya'daki gibi Hırvat, Boşnak, Sırp gibi değildir. Yugoslavya'da savaşlar başladığı zaman birbirlerinden boşanmışlardır, ayrılmışlardır"