Çanakkale ruhu

Çanakkale'de konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: "Malazgirt'ten Çanakkale'ye Kürt ve Türk ittifakının geçmişteki ortak mücadelesine uygun bir süreç olmasını istiyoruz", "Bir çözüm olacaksa Çanakkale ruhuna uygun bir çözüm olmalıdır, kapsayıcı olmalıdır" demiş.

Tarihsel açıdan olanlar doğru ama "ittifak" tanımlaması yanlış! İşin doğrusu:

Malazgirt Muharebesi'ne Kürtlerin katıldığını belirten en eski kaynak olan Sıbt İbnü'l-Cevzi'nin "Mir'âtü'z-Zaman Fi Tarihi'l-Ayan" adlı eseri muharebeden yaklaşık 150 yıl sonra yazılmıştır. İbnü'd-Devâdâri ve Ahmed bin Mahmûd ise muharebeden çok sonra 16. yy'da yaşamış tarihçilerdir. Muharebenin yaşandığı dönemde yaşamış ve olaylara tanık olmuş hiçbir Romalı, Arap, Süryani veya Ermeni tarihçi Malazgirt Muharebesi'ne Kürtlerin katıldığından bahsetmemiştir. Bu sebeple birçok modern tarihçi, Selçuklu Devleti'ne bağlı ve haraç ödeyen Mervani Kürt emirliğinin savaşa mecburen asker göndermiş olabileceğini ancak Kürtlerin muharebeye ya hiç katılmadıklarını ya da katılmış olsalar dahi savaşın kaderine etki edemeyecek kadar az sayıda olduklarını belirtmiştir.1

Diyelim ki Alpaslan yardımına koşan Kürt aşiretlerinin 50 bin (!) suvarisi sayesinde Malazgirt Savaşı'nı kazandı. Selçuklu Devleti'ni ortaklaşa mı kurdular Oysa Alparslan'ın oğlu Sultan Melikşah, elinde bulunduğu ülkelerde idari taksimat yaparken Kürtlerin bulundukları bölgeye de Kürdistan adını vermişti. Daha sonra, Yavuz Sultan Selim zamanında İdrisi Bitlisi sayesinde Osmanlı İmpartatorluğu'nun vassalı oldular. Bay Bakırhan, Çanakkale Savaşı sırasında sanki bağımsız bir Kürt devleti varmış gibi konuşmakta. Her Osmanlı uyruğu gibi Kürtler de zorunlu olarak savaşa katıldılar. Sanki bir bağımsız devletleri varmış da Çanakkale'ye gönüllü katılmışlar gibi...

Çanakkale Savaşı'na katıldığın için böbürleniyorsun ama "ayrılık", "özerklik" ve "federasyon" hallerinin simgesi olan "anadilde öğretim hakkı" istiyorsun! Cumhuriyet anayasasında kendine bir koltuk istiyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Allah aşkına biraz devletler hukuku okuyun! Benim "Türkiye'nin Sırat Köprüsü Açılım Masalı"nı (Tekin Yayınları, 2015) okuyun. Türkiye Cumhuriyeti, yaşadığımız ortamda, Kürtlere vatandaşlıktan fazla bir sıfat veremez. Şu günlerde çıkar yol arayan R.T. Erdoğan bile.

Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı olup Cumhuriyetin kimlik ve pasaportuna sahip olan Kürt kardeşlerimiz lütfen beni bağışlasınlar, bu yazdıklarım, DEM Parti'nin eşbaşkanı olup bunun bilincinden yoksun Tuncer Bakırhan'la ilgilidir. Kendi üzerlerine alınmasınlar.

Avrupa Birliği'nin uluslararası hukuk niteliğine sahip "Türkiye için Katılım Ortaklığı" metnini bir kez daha her vatandaşın bilgisine sunacağım: