Bir kez daha bireyin özgür seçimi

2 Ocak 2009, Cuma günü Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazım1 şöyle bitiyordu:

Halkın çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülkede bir genç kızın başını örtmesi elbette özgür seçim sayılamaz. Ama buna karşın Hıristiyanların çoğunluk olduğu bir ülkede Hırisyanlıktan dönme bir Müslümanın başına türban geçirmesi özgür seçim sayılabilir.

Çünkü birinde gelenek ve görenekler, dinsel referanslar arkada, ikincisinde ise karşıdadır. Referansları ve gelenekleri arkasına alan kişinin yaptığı seçime özgür seçim denemez. O aslında sürüye, çoğunluğa katılmıştır.

Cemaatin seçimiGeleneğin ve göreneğin seçimi! Ama bireyin değil! Bireyin, cemaatin seçimine uymasını bir özgür seçim olarak tanımlamamız olanaksız. Birey ancak cemaatin, gelenek ve göreneğin hazır modelini reddederse özgür bir seçim yapmış olur.

Seçimin özgür olması için tercih ile ekolojik ortam arasında bir uyuşmazlık, bir çelişki, bir zıtlık olması gerekir. Örneğin bir genç kızın, görücü usulü evliliklerin egemen olduğu bir cemaatte eşini kendisinin seçmesi özgür seçimdir.