'Kilit şu an kapanıyor'

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile röportaj yapacağım kamaraya girdiğimde aklımdaki ilk soru, geçen hafta terör örgütüne vurulan darbeler ve Irak'ın kuzeyinde Kilit'in kapanması süreciydi. Milli Savunma Bakanı Güler "Bu işi, bu sene bitireceğimizi söylemiştik zaten. Her gün operasyonun gereklerini birer birer yerine getirerek, operasyonu sürekli geliştiriyoruz"dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ni dünyadaki diğer ordulardan ayıran en büyük özelliği insan kaynağı. Deniz Kurdu Tatbikatı'nın Seçkin Gözlemci Günü'nde Dalaman Deniz Hava Üssü, Aksaz Deniz Üssü, TGC Salihreis Fırkayteni'nde 15 saate yakın zaman geçirdim. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'den, Suriye'de 14 ay görev yapan Deniz Piyade Yüzbaşı'ya kadar çok insanla konuştum. Kardak kahramanı, Balyoz Kumpası mağduru SAT Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe'den, başta Tuğamiral Gökçen Fırat olmak üzere kadın subaylarımızla aynı masada oturdum.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Mehmet Savaş Eser'in tatbikattan sonra helikopter pilotlarıyla yaptığı değerlendirmeleri, o dev savaş makinelerinin her vidasına kadar hakimiyetini gösteren konuşmaların bir kısmını dinledim. Girişteki cümleyi de Skorksy helikopterlerde 4 bin saatten fazla uçmuş, gök vatanın her yerinde görev yapmış insanların heyecanına şahit olduktan sonra yazmaya karar verdim.

Çocuğun bilgisayarından yapay zekâ aramaları

İnsan kaynağı neden önemli biraz daha açayım: Askerlik mesleği belirli saat dilimlerinde yapılıp, sonra biten bir iş değil Türk Silahı Kuvvetleri mensupları için. Evde dinlenme zamanında, yapay zekadan diğer ülkelerin askeri yapılanmalarını araştırıp, yeni bilgiler var mı diye bakıyor bu insanlar. Üstelik dijital takibe takılmamak adına, çocuklarının hesap bilgilerini, bilgisayarlarını kullanarak yapıyorlar bu işi. Amiraller geçen her gemide görev yapmışlar. Gemilerin yaşı, atış kabiliyetleri, taşıdıkları füzeler, taşıdıkları personeli ezbere biliyorlar. Sohbet ettiğinizde Pasifik'te yaşanan gelişmelerden, Hindistan'ın Türkiye politikasına, Rusya'dan satın aldığı S-400'leri konumlandırma şekline kadar dünyayı nasıl takip ettiklerini fark ediyorsunuz. Sayfaya insan kaynağıyla başlamamın sebebi de tam olarak bu. Onlar için askerlik, mesai saatleri içerisinde verilen işi yapmak demek değil kesinlikle.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Dalga boyu iki metre, rüzgâr 30 knot

Tatbikatın senaryo kısmı icra edildikten sonra TCG Anadolu'dan başlayıp, SİDA'lara kadar tatbikata katılan tüm gemilerin selamlama geçişi vardı. O sırada Ege ile Doğu Akdeniz'in kesişim noktası olan sularda seyrediyorduk. Hava sertti, dalga boyu yaklaşık iki metre, rüzgar 30 knot civarındaydı. Tatbikata diğer ülkelerden gelen konuklar, ben ve benim gibi siviller yürümekte zorlanırken, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları yaklaşık yarım saat süren geçişi ayakta, tüm deniz ve hava unsurlarını selamlayarak izlediler. Geminin kırlangıç kısmında oturmaları için hazırlanmış koltuklara oturmadılar, selam geçişinin belirli bir safhasında hava daha da sertleşti, tekrar edilen oturmaz mısınız önerisini direkt reddettiler. Bir fırkateynin köprü üstüne ulaşmak için daracık merdivenlerden inip çıkmak gerekiyor. Cumartesi günü, hitap, öğle yemeği, Sayın Cumhurbaşkanı'nın tatbikata katılanlara canlı olarak seslendiği brifing alanına gidiş-geliş, o katları defalarca tırmanıp indik. Yazarken basit gibi geliyor ama sallanan bir gemide çok keyifli bir iş olmadığını söyleyebilirim bu durumun. Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanı'ndan, gemi sallanırken tatbikat pastası devrilmesin diye uğraşan sivil kökenli servis personeline kadar verilen görevi başarmak ve disiplinden bir an kopmamak üzere işleyen bir sisteme sahip. Gencecik helikopter pilotlarının, gece görüş sistemi de olan kasklarını taşıma biçimlerini görmeniz lazım. Başka ülkelerin emekliye ayırdığı helikopterler, uçaklar, silahlar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde nasıl tıkır tıkır işliyor sorusunun cevabı bu özende saklı olsa gerek...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yerli ve milli imkânlar, ileriye bakış...

Salihreis Fırkateyni'nden ayrılmadan önce subay salonunda Bakan Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla baş başa kaldığım bir beş dakika zaman oldu. Bakan Güler, kavuştuğumuz yerli ve milli imkânların öneminden ama bunu daha da ileriye taşımaları gerektiğinden söz etti. Detaylarını yazmıyorum ama gelinen noktayı ileriye taşıma hedefi tüm Silahlı Kuvvetler mensuplarında var. Tatbikatta kullanılan atış sistemleri, gemilerin sahip olduğu özellikler, MİLGEM, inşası devam eden denizaltılar, tüm personel, yerli ve milli imkânlar vurgusunu içselleştirmiş. Detayını yazmayacağım bir başka faaliyet ile toplayayım bu bölümü: Türkiye dahil ülkelerin denizaltıları zaman zaman dibe yatıp, gemilerin eşsiz pervane seslerini kaydederler. Türk karasuları yakınlarında benzer işler yapan çeşitli ülkelerin çok gelişmiş denizaltılarını daha işlem yapamadan yakalamış yerli sistemlerimiz. Benim giremediğim brifinge katılan subaylardan birisi, Bakan Güler'in daha çok yeni yaşanan bir vakadan haberi olduğunu arkadaşlarına anlatıyordu. Türk Silahlı Kuvvetleri görüntüleme sistemlerine çok önem veriyor, tatbikat sırasında farklı banttan alınan bir görüntünün açıklama kısmına gelmiş konu, kulak misafiri olarak dinlediğim için, konuştuklarının Türkçe mealini tam olarak anlamadım ama bu teknolojik imkana dair başta Bakan Güler ve komuta kademesinin sahip olduğu bilgiden etkilendiği konuşmaları da dinledim.

'Bir gece ansızın gidebilirler'

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile röportaj yapacağım kamaraya girdiğimde aklımdaki ilk soru, geçen hafta terör örgütüne vurulan darbeler ve Irak'ın kuzeyinde Kilit'in kapanması süreciydi. Görüşmeden önce sahadan toplayabildiğim bilgiler, Özel Kuvvetler'in Irak'ın içlerine doğru kaçacak terör örgütü mensuplarının kaçış yollarını kapattığı yolundaydı. Bu yeni pozisyon normal zamanlarda mağaraların içerisinde aylarca saklanan teröristleri bulundukları yerden çıkıp çatışmak zorunda bırakıyor ve terör örgütü üst üste büyük darbeler yiyiyor. Bu bilgilere sahip olunca ilk sorum da "Sayın Bakan sanırım Kilit kapanıyor" oldu.

"Bu işi, bu sene bitireceğimizi söylemiştik zaten. Her gün operasyonun gereklerini birer birer yerine getirerek, operasyonu sürekli geliştiriyoruz. Zeytin Dalı Harekatı'na başlar gibi ve yahut Fırat Kalkanı'na başlar gibi bir şey olmayacak. Geçmişte orada yaptığımız faaliyetler terör örgütünün her türlü faaliyetini çözdük, o nedenle de hemen her gün ağır kayıplarla devam ediyor, kıştan çıkmanın onlar için sona gidişi hızlandırdığı bir dönem oluyor diyelim."

'YASAKLI ÖRGÜT' İLANI

Bu noktada aldığım bilgiyi doğrulatmak adına Bakan Güler'e teröristlerin Irak'ın içlerine kaçış yolunu biz mi kapatıyoruz diye sorup, Bağdat Yönetimi ile kurduğumuz diyalogu ve güven duyup duymadığımızı sordum:

"Iraklı dostlarımıza da güveniyoruz aslında ama bu son toplantılarda geldiğimiz nokta 'yasaklı örgüt' ilanını bile bir gelişme olarak algılıyoruz ve inanıyoruz ki Iraklı dostlarımız da ABD ve Avrupa gibi PKK'yı terör örgütü olarak tanımlayacaklardır. Fakat biz kendimiz tüm faaliyetlerimizi orada yürütmeye devam ediyoruz."

KİMYASAL SİLAH PROVOKASYONU ÇABALARI

Bölgeden gelen bilgiler terör örgütünün Suriye'den elde ettiği kimyasal silahları Irak'ın kuzeyine geçirdiği ve bu silahları yerel halka karşı kullanıp, bu insanlık suçunu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üzerine atma planını yaptığını gösteriyordu. Türkiye bu konuda ne yapıyor, ABD ya da CENTCOM'u bilgilendirdik mi diye sordum, Sayın Bakan soruya hem cümleleri hem de tonlamasıyla cevap verdi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri'nde kimyasal silah olmadığını defalarca söyledik ve buna sahip olmak için de bir çabamız yok ve asla olmayacak da. Bizim kimyasal silaha ihtiyacımız yok. Kimyasal silahla ilgili örgütün birtakım faaliyetler yürüttüğünü biliyoruz. Oradaki sivil halk da bizim oralarda senelerdir en ufacık bir zarar görmemeleri için ne kadar büyük sorumluluk üstlendiğimizin farkında. Dolayısıyla 'Türk Silahlı Kuvvetler'i kimyasal kullandı' gibi bir iddia karşılık bulmaz. Terör örgütünün sivil halka karşı kimyasal kullanma çabasının farkındayız ama o da çok zor bir hadise. Böyle bir şeyi hiç düşünmek istemiyorum açıkçası."

Bafıl Talabani ve Türkiye'nin sabrı

Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin başındaki Bafıl Talabani uzun zamandır Türkiye'nin radarında olan bir isim. Terör örgütünün Suriye koluyla kurduğu ilişki, Süleymaniye'de terör örgütüne sağlanan destek Ankara tarafından yakından takip ediliyor. Merak ettiğim konu Süleymaniye hava sahasıyla ilgili uygulanan ambargodan başka adımlar atıp atmayacağımız ve Bafıl Talabani'nin geçen hafta Washington ziyareti sırasında yaptığı görüşmeler oldu. Türkiye'nin Bafıl Talabani'ye karşı başka adımlar atıp atmayacağını da sordum:

"Bafıl Talabani de işleri kendi adına sona doğru götürmek için gayret ediyor. Bu yapmaya çalıştıklarının işleri kendi aleyhine döndürdüğünü fark etmesi lazım çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Sayın Dışişleri Bakanı'mız, ben dahil, defalarca gereken ikazları yaptık. Türkiye sabırlı bir ülkedir. Ne yaptığımızı ve ne yapacağımızı biliyoruz. Terör örgütünün ne hale geldiğini herkes görüyor. Bafıl Talabini de bu gelişmelerin aynısını yaşamak istiyorsa bu faaliyetlerine devam etsin. Neler yapması gerektiğini defalarca söyledik. Teröristlerle ilişkisini kesmesi, onlara destek vermeyi kesmesi, bölgesini teröristlerden temizlemesi şart. Bunları yaptığı zaman kendisi için en iyi sonuca gidecek."

İran-terör örgütü ilişkisi

Barzani Ailesi'ne yakın olduğu belli olan istihbarat sitelerinde İran'ın terör örgütüne verdiği desteğe dair karşıma çıkan haberlerin sayısında bir artış var son dönemde. Haliyle bu konuyu da Sayın Bakan'a sordum: "Bizim yüzyıllardır dostumuz, komşumuz ve yüzyıllarca daha dost ve komşu kalmak için elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz. İranlı dostlarımızla geçenki başka bir konuşmada ifade ettim; İranlı dostlarımız maalesef PKK'lı teröristlere karşı bizimle aynı paralelde bakmıyor açıkçası çünkü işte biz gözetliyoruz 'Bak kardeşim adamlar şurda, şu evde, adamın kaldığı adres şu' diye veriyoruz, kısa bir müddet sonra cevabı geliyor. 'Efendim biz o adresi araştırdık öyle birisi, birileri yok.' Tabi bu kabul edilir değil. Tabi bizim dostluğumuz baki. Ben inanıyorum ki İranlı dostlarımız da yani PKK'yla aslında başlarına bela olacağını farkındalar ama inşallah bakalım bir çözüm bulacaklardır diye düşünüyorum."

Yunanistan ve Dendias

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile sohbetimizin bir kısmını da Yunanistan ile ilişkiler oluşturdu. Ben Yunanistan Başbakanı ile yaptığım röportaj ve atmosfere dair Sayın Bakan'a izlenimlerimi aktardım. Partisi içerisindeki siyasi hesapları nedeniyle Türkiye ile yakınlaşmaya mesafeli duran Savunma Bakanı Dendias bugün Yunanistan Başbakanı ile Ankara'ya gelen heyette yer almıyor. Sayın Bakan'a mevcut durumu sordum, gerilimin azaltılması yolundaki hükümet politikası, Milli Savunma Bakanlığı tarafından tamamen uygulanıyor. Atina'da yapılan son Güven Arttırıcı Önlemler Toplantısı'na katılan amirallerimizden birisi, Yunan Heyeti'ne başkanlık etmesi için sivil bir büyükelçinin atandığını söyledi. Belli ki Yunanistan Başbakanı sürecin sağlıklı işlemesi işini Savunma Bakanı Dendias'ın inisiyatifine bırakmak istemiyor. Ben de aralarındaki diyalog sürecini sordum. NATO Zirvesi ve Atina'da baş başa yapılan görüşmeyi hatırlatan Sayın Bakan, ihtiyaç duyulduğunda Yunanistan Savunma Bakanı'yla mesajlaştıklarını söylemekle yetindi.