Türkiye'nin adsız James Bond'ları

Hayatı boyunca en az bir James Bond filmi seyretmiş insan sayısı diğer tüm seri filmleri izleyen insan sayısından fazladır."Ben Bond, James Bond" repliğini bugüne kadar toplam 7 aktör kullandı ama James Bond karakterinin yaratıcısı Ian Fleming'e ilham veren gerçek James Bond kim sorusuna verilen cevap sayısı aktör sayısından daha fazla.BBC Dergi, 2015'te Kanadalı William Samuel Stephenson'un adını ortaya attı.1943'te Nazilerin, hidrojen bombası üretimi için ihtiyaç duydukları yüksek miktarda suya erişimini engelleyen ve 2. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştiren adam diyorlar Stephenson için.Başka kaynaklarda gerçek James Bond'un Sırbistan vatandaşı Duşko Popov olduğu iddia ediliyor. Almanya için casusluk yaparken onlara yanlış bilgi veren ve aynı zamanda İngiliz gizli servisi için çalışan biri Popov.İddia o ki Tokyo'daki görevi sırasında Japonya'nın ABD donanmasını vuracağı istihbaratını alıp, bu bilgiyi ABD yetkililerine iletti ama ihbarı ciddiye alınmadı.Bir de Galler'in Swansea şehrindeki mezar taşında James Charles Bond yazan biri var. Torunu mezar taşına 007 rakamlarını da ekletti. Bu kişiye dair bilinen gerçek, 2. Dünya Savaşı sırasında yazar Ian Fleming'e bağlı olarak Özel Operasyon dairesinde çalıştığı. Sonuçta adı da Bond işte...Bir film serisi casuslar dünyasına dair kafamızda bir fikir oluşturuyor ama gerçek hayatta ajanlar ve kahramanlıklarını o kadar çok bilmiyoruz.İngilizlerden başladık, Türkiye hikâyesine de öyle geçelim...Terörün bir numaralı ismi Abdullah Öcalan'ı etkisiz hale getirmek için İngiliz Özel Kuvvetleri'nden emekli bir grubun kurduğu AIMS şirketinin Türkiye'den 5 milyon sterlin para, Kıbrıs'ta bir üs ve kesintisiz istihbarat paylaşımı istediğini, bu teklifi dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'e kadar ulaştırdıklarını biliyor musunuzMilli İstihbarat Teşkilatı'nın verilen talimat gereği İngiliz generalle toplantı yaptığı ve sonrasında kapıyı gösterdiğini de ekleyeyim bilgiye.Yıllardır kahvehane muhabbetlerinde Mossad ve CIA gibi yurt dışında hedefleri vuran bir istihbarat servisimiz olmasını istedik durduk.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6779220;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6779220;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarozay-sendirturkiyenin-adsiz-james-bondlari-6779220' });Bilgi olmayınca yorumlarda uçmak serbesttir her zaman. ASALA'nın Lübnan'daki merkezini neden Atina'ya taşımak zorunda kaldığının hikâyesi çok bilinmez Türkiye'de, çünkü çok nadir anlatılır. Zamanında gereği yapılmış diye özetleyeyim ben de...Burada önemle altının çizilmesi gereken bir nokta var.Milli İstihbarat Teşkilatı, yurt dışında operasyon yapma yetkisine 26 Nisan 2014'te kavuştu. Saldırıyı olduktan sonra değil kaynağında önleme stratejisine geçildi yani. Bu tarihten önce yurt dışındaki her operasyon için devletin en üst noktalarından emir gelmesi ve ardından planlama ve operasyonal faaliyete geçilmesi gerekiyordu. Üstelik MİT kendi personelini kullanmakta sıkıntı yaşadığı için çeşitli gruplardan destek almak zorunda kalıyordu. Sadece adını bildiklerimiz değil mesela ASALA'ya karşı mücadelede birlikte çalışılan Mardinliler Grubu diye bir gruptan da söz edilir.Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Türkiye'nin mücadele ettiği tüm terör gruplarının mayasında mutlaka yabancı gizli servisleri var.ASALA'nın 1975'teki kuruluş hikâyesinden bahsedeyim:Şehitler vermemize sebep olan bu terör örgütü, Lübnan iç savaşında Beyrut'un Hıristiyan Mahallesi'nde etkili olamayan KGB'nin, Yaser Arafat'ın yanına sızmış Vadi Haddad gibi KGB casusuyla beraber oluşturduğu bir yapıdır. Bu gerçeği yıllar sonra Sovyetler Birliği dağıldıktan KGB arşiviyle beraber İngiltere'ye kaçan Vasili Mitrokhin'in belgelerinden öğrenebilmiştik.Gelelim bugüne dair dikkatimizden kaçanlara...2 Ekim 2021'de ajanslar artık kanıksamaya başladığımız Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Kuzey Irak'ta düzenlediği bir operasyonun haberini geçti. Kerkük'te örgütün kadın yöneticilerinden Taybet Bilen dâhil 3 kişinin etkisiz hale getirildiği bu operasyon Irak sınırından kuş uçuşu 170 kilometre içeride yürütülmüştü.19 Haziran 2022 tarihinde ajanslar bir başka haber daha geçti. PKK ile YPG'nin aynı örgüt olduğunun ispatı konumundaki, sözde Suriye Özerk Yönetimi merkez yürütme konseyi eş başkanı olan Hüseyin Şibli, Irak'ın Süleymaniye kentinde etkisiz hale getirildi. Bu operasyon da Türkiye sınırından kuş uçuşu 275 kilometre derinlikte yapıldı.Aradaki 105 kilometrelik derinlik farkı çoğu kişinin dikkatini çekmedi belki ama aslında çok önemli.Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Savunma Bakanlığı, terör örgütü yöneticilerini Irak ve Suriye'de adım atmaya korkar hale