Türkiye ile İsrail ne zaman savaşır..

Türkiye ile İsrail bu yıl bir savaşa girmez ama gelecek yıl ya da sonraki 10 yıl için asla savaşmayız diyemiyorum.

Diyemiyorum zira İsrail'in mevcut nüfus yapısı ve nüfus projeksiyonu, gerçeklikle bağı kopuk ultra ortodoksların Tel Aviv'de iktidarda olacağını gösteriyor.

Ultra ortodoksların 3 partisi bugün koalisyonun küçük ortağı ama 2050'de nüfusun 3'te birinden fazlası ultra ortodoks Yahudilerden oluşacak.

Bugün sahip oldukları yüzde 13 civarında oyla İsrail siyasetini belirleyen Ultra Ortodoksların gelecekte mutlak iktidar olacaklarını gösteriyor.

Ultra ortodokslar koalisyonun küçük ortağı oldukları dönemde bile "Vadedilmiş Topraklar" planını hiç saklamadılar.

Yorum değil bilgi cümlesi olarak yazayım; Ankara, İsrail'in Fırat'a ulaşmak için Davud Koridoru'nu açmaya çalıştığının farkında ve önlemlerini buna göre alıyor.

Görünen köy kılavuz istemez, bu şartlar altında ve ultra ortodoks kafanın yönettiği bir İsrail ile sıcak çatışma ya da savaş ihtimali giderek artıyor.

Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun diye soranlar çıkacaktır, çarşamba günü bakanlar kurulundan çekilen ultra ortodoks Şas Partisi'nde kararı veren siyasetçiler değildi. Seferad ultra ortodoksların manevi liderliğini yapan Tevrat Bilgeleri Konseyi partiye emretti, onlar da bakanlıklardan çekildiler ama amaçlarına ulaşabilmek adına koalisyonda kalmaya devam ediyorlar.

***

İsrail'in Gazze'de bulunan, Batı Şeria işgali için hazır tutulan, Lübnan ve Suriye'nin Golan tepelerine yayılmış kara gücü Türk Silahlı Kuvvetleri'yle boy ölçüşebilecek durumda değil. Bu kesin ve dolayısıyla İsrail ile aramızda bir cephe savaşı çıkması çok da mümkün değil.

İsrail'in bu eksikliğini YPG gibi ABD silahlarına ve eğitimine sahip olan gruplarla kapatmayı düşünmesi şaşırtıcı değil.

Yine yorum değil bilgi cümlesi olarak yazayım,Türkiye, Bakü'de yapılan çatışmasızlık görüşmelerinde en yetkili ağızlarından birisiyle İsrai'i YPG kartıyla oynamaması konusunda net olarak uyardı. Artık alenen yapmıyorlar ama bu el altından yapmaya çalışmadıkları anlamına gelmiyor.

***

Türk Kara Kuvvetleri'nin üstünlüğünü yazdım ama hava ve karadan karaya füze teknolojisinde, ABD' desteğinin İsrail'i ne kadar güçlendirdiğini bilmiyoruz.

Riski minimize etmek adına Kaan envantere girinceye kadar Türk Hava Kuvvetleri'nin muharip uçak eksikliğini mutlaka gidermemiz gerek.

Yapmamız gereken öncelikli bir diğer iş de, hava savunma sistemimizi kuvvetlendirmek.

Şu an prototipi üretilmiş hava savunma sistemlerimizi mutlaka seri üretime geçirmek durumundayız.

Rusya'dan alınmış olan S-400 bataryalarını kullanalım diyenler çıkabilir, o batarya sayısının koruyabileceği alan Ankara'nın tamamı değil, dolayısıyla burada elimizi çabuk tutmamız hatta bir fırsatı değerlendirmemiz lazım.

***

İsrail ile bir çatışmada Suriye belli ki ön cephemiz olacak.

Ankara ne yapıp edip, Suriye'nin hava savunma sistemini güçlendirmek durumunda ki, Moskova ile anlaşarak S-400'leri Şam'a yollamayı bile düşünebiliriz.

Bu sayede hem F-35 satışındaki engel kalkar hem de ön cephe olacak Suriye'yi güçlendirmiş oluruz.

Moskova, devrik Esad'a koruma sağladığı dönemde bile Şam'daki S-400'leri aktive etmemiş, İsrail'e Suriye'ye saldırma imkanı vermişti.

ABD destekli İran saldırısı nedeniyle bugün Moskova-Tel Aviv ilişkileri gergin, bu gerginlikte S-400'ler Suriye'ye gidebilir ama İsrail hava kuvvetleri için büyük bir sorun başlamış olur. Bu seçeneği mutlaka düşünmemiz gerekiyor.

***

Suriye'yi güçlendirmekten söz ederken Şam'da yaşanan kafa karışıklığı ve patinajı görmezden gelmememiz gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Şara'nın Batı etkisi kaynaklı, YPG karşısında tutum alamama ve durmadan zamanı uzatma stratejisi dikkatlerden kaçmıyor.