ABD Başkanı Trump'ın 28 maddelik Barış Planı'nın Kiev ve Brüksel'de yol açtığı sarsıntıyı hepimiz biliyoruz.

Yeni fark ettiğimiz şey, planın Trump kabinesinde de büyük bir çatlak yarattığı.

Financial Times'a göre, Dışişleri Bakanı Rubio, bu plandan "uzak durduğunu" senatörlere bildirdi.

Bu gazetenin iddiası ama Rubio'nun plan açıklandığı gün sosyal medyada paylaştığı, ABD'nin Ukrayna konusundaki resmi tutumunun değişmediği, Kongre onayı olmadan hiçbir politikanın geçerli sayılmayacağı mesajı tamamen gerçek.

Bir sıkıntı olduğunu gösteren tek işaret bu değil.

Cumhuriyetçi Senatör Mike Rounds, Halifax'taki güvenlik konferansında Rubio'nun kendilerini arayarak bu planın "ABD'nin tavsiyesi ya da kendi planları değil, yalnızca Amerikalı temsilcilerden birine iletilmiş bir teklif" olduğunu açıkça ifade ettiğini aktardı.

Ortada bir çatlak var ama Washington planında ısrarlı ve baskıyı arttırmış durumda.

Kiev'deki ABD'nin geçici maslahatgüzarı Julie Davis ve ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Dan Driscoll, Ukraynalı muhataplarına "Bu anlaşma reddedilirse sonra gelecek teklifin çok daha kötü olacağı" mesajını verdiler. Trump'ın Özel Temsilcisi Kellogg da Fox News'a konuştu, "Barış için son 2 metredeyiz" dedi, Zelenskiy'nin halka seslenişini "tamamen poz gösterisi" olarak nitelendirdi.

Brüksel, durumundan memnun değil ama direkt karşısına almaktan endişe ettiği için Trump'ın çabalarını övüp, daha fazla pazarlık yapılmasını istiyor.

Avrupa'daki en Rus karşıtı İngiltere beklenmedik bir şekilde plana yeşil ışık yaktı.

The Times'a konuşan bir diplomat, planın mevcut koşullarda Kiev için "en iyi umut" olabileceğini söyleyerek belgenin mükemmel olmamasına rağmen kan dökülmesinin durdurulmasına kapı aralayabileceğini belirtti.

ABD bu hafta Cenevre'de imzaların atılmasını istiyor; Brüksel, güvenlik garantilerindeki şartları konuşmak adına masaya oturup, Rusya'nın kazanımlarını azaltmak istiyor.

Ukrayna mı Onlar fikirlerini söylüyorlar ama masadakiler için savaş ya da barış, Rusya ile oynadıkları satrançta sadece bir hamleden ibaret...

Kılıçdaroğluaday olmalı...

Siyaseti bırakmış eski bir genel başkan, partisinin politikalarını eleştirme hakkına sahiptir.

Kimsenin "Neden fikrini söyledin, neden eleştirdin" deme hakkı olamaz.

Ancak eski bir genel başkan siyaseti bırakmadıysa,

Tuttuğu ofisi alternatif genel merkez gibi çalıştırıyorsa,

Tekrar koltuğa oturmak için mahkeme kararlarından medet umuyor, uzun vadeli planlar yapıyorsa işin rengi değişir.

Cumartesi gecesi yaptığı açıklamadan sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelecek haftaki Kurultay'da aday olması gerekir.