Anayasa ve Meclis İç Tüzüğü çok açık, genel kurulu yöneten başkan ya da başkanvekilleri görevlerini tarafsız olarak yapmak zorundalar.
DEM Parti kontenjanından Meclis Başkanvekilliği görevini yapan Pervin Buldan'ın geçen hafta yaşadığı tartışma bu hatırlatmamın sebebi.
İYİ Partililerin kişisel olarak laf attığı bir ortamda Pervin Buldan susmak zorunda; konuşmasın, demiyorum.
Doğru olan Buldan'ın oturum yönetmeyi yedek başkanvekillerinden birine bırakıp ve cevap hakkını normal bir vekil olarak kullanmasıydı.
Hassasiyet gereken zamanlarda bu hassasiyeti herkesin göstermesi doğrudur, tek taraflı hassasiyet olmaz, olamaz.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş bu süreci başarıyla yönetiyor; her fikre son derece saygıyla yaklaşmaya özen gösteriyor. Ahengi bozacak çıkışların önüne set çekip, kesinlikle müsade etmiyor.
Başkan'ın bu kadar özenli davrandığı bir ortamda vekilinin de buna göre davranması şart.
Tek örnek bu değil; bir de Sırrı Sakık meselesi var.
Sakık'ın "Ülkeyi birlikte kurduktan sonra Kürt'ü yok sayanlar alçaktır" sözü -asla "Evet" demeyecektir ama- Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alıyor.
Sadece Sakık değil, türevleri de aynı çabada. Bu sene Lozan'da, Lozan Antlaşması iptal olsun, Sevr'e dönülsün diye vakıf da kurdular.
ABD emperyalizminin maşası ve paralı askeri olmayı kabul edenlerin, Sevr'i çöpe atan, anti-emperyalist savaşı kazanan Atatürk'ü sevmemesi şaşırtıcı değil.
Madem el sıkışacağız, Cumhuriyet'i kuran iradeye hakaret etmeme sorumluluğunu kim alacak
Öcalan'a, "Bebek katili", "terör örgütü lideri" denmesine karşı çıkıp, Atatürk'e hakaret ederek varacağınız yer barış olmaz, olamaz.
Ve Diyarbakır'da yapılan Öcalan'a özgürlük yürüyüşü...
Önce sokak eylemlerinin neden yapıldığını yazmam gerek, sokak eylemleri, medya vasıtasıyla, siyasetin ilgisini çekmek, dile getirilen sorun neyse ona Meclis'in bir çare bulması amacıyla yapılır.
DEM, Meclis'teki Komisyon'da, "Umut hakkı" dahil konuşulanları, dile getirilenleri biliyor. Buna rağmen Meclis'te konuşulan bir konu için sokak üzerinden Meclis iradesine "Buradayız" mesajı verme ihtiyacı duyuyor.
Barış güvercini tek kanatla uçmaz ama kanatlardan birinin diğerinin damarına basmasıyla da uçmaz.
Habur'da şımarıklıkla patlatılan havai fişeklerin Batı'da yarattığı mağlubiyet duygusundan mutlaka ders alınması gerekiyor.
DEM'in aynaya bakması ve insanların huzur iştahını kaçırmamaya, diğer partiler kadar özen göstermesi gerekiyor.
Davutoğlu tekrar CHP ile buluşur mu
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yükleniyor.
Başbakanlığı dönemi ve Rus uçağının düşürülmesi sürecinden söz ederek, kriz yönetimi, ordu yönetimi tecrübelerinden bahsediyor.
Konuşmayı dinleyenler, Davutoğlu'nun gelecek hesaplarının değiştiğini, artık CHP ile yan yana gelmeyeceğini zannedebilirler.