Rumların 'Ada Sahillerinde Bekliyorum' dalgası

"Ada sahillerinde bekliyorum, her zaman yollarını gözlüyorum...."1967 yılında, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Kıbrıs'a çıkarma yapmak için Mersin'den askerleri şileplere bindirip sonra indirince, Rumlar da bu şarkıyı Kıbrıslı Türklerle dalga geçmek için söylemişlerdi.Aslında bu bestenin sözlerinin Rumca versiyonu da var, "Matia mu, matia mu, matia mu, ton omation mu matia" diye başlayıp devam ediyor şarkının Rumcası. Gözlerim, gözlerim, gözümün göz bebeği diye çevrilebilir yani. Rumca güftede Ada sahilinde bekleyen kimseden söz edilmez aslında ama dedim ya, o dönem Rumların derdi Türklerle dalga geçmekti...Bu şarkıyı ve 1967 senesini bir kenara not edip, devam edelim...20 Temmuz 1974 günü yıldırım baskı yapan gazeteler, Türk askerinin Kıbrıs'a çıktığını ve kolaylıkla tüm hedeflerine ulaştığını yazıyordu. Zafer başlıkları, köy ve kasabalarda davul-zurnalı kutlamalara dönüşmüştü.Saatler 18:00'i gösterdiğinde Beşparmaklar'da bir hareketlilik başladı.Bombardıman uçakları saat 20:00 gibi son yüklerini boşalttıktan sonra dönüşe geçti. O zamanın şartlarında gece bombardımanı yapmak oldukça zordu ve adına Barış Harekatı denilen, Başbakan Ecevit'in "Sadece Türkler'e değil Rumlar'a da barış getiriyoruz" diye açıkladığı harekatın planında gece bombardımanı yoktu.Saatler 20:00'yi gösterdiğinde Lefkoşa'daki bin kişilik Yunan Alayı'nın kapıları açıldı. Yunan Ordusu, 1922'den sonra ilk kez Türk ordusuyla fiili savaşa girdi. Türk ordusu Girne yakınlarına çıkarma yapmış, Lefkoşa'nın dışındaki Gönyeli'ye de paraşütçü birlikleri indirmişti.Amaç Girne Limanı ve Girne-Lefkoşa yolunu tutmaktı.Lefkoşa'daki Yunan Alayı'na bugün Güzelyurt diye bildiğimiz Omorfu ve Küçük Kaymaklı'daki üslerde bekleyen Rum Milli Muhafız Ordusu askerleri de katıldı.Bu sırada çıkarmayı Mağusa çevresinde bekleyen diğer Rum güçleri de Türk köylerinin etrafını sarmaya başladı.Beşparmak dağlarındaki koruganlardan çıkan ve yan yollardan Girne-Lefkoşa yolunun tutulmuş kesimlerine ulaşan Rumlar tüm güçleri ve tanklarıyla saldırıya geçtiler. Amaç sabah olmadan Ada'ya çıkmış bulunan Türk askerini denize dökmekti. var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6771470;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6771470;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarozay-sendirrumlarin-ada-sahillerinde-bekliyorum-dalgasi-6771470' });6-7 bin civarında, ağır silahlı ve tank desteği olan Yunan Alayı ve Rum askerine karşı, 2 bin kişilik komando birliği, Lefkoşa'daki 650 kişilik Türk Alayı askerleri ve çoğu av tüfeği gibi hafif silahlar taşıyan bin civarında mücahit vardı. Yunan Alayı'nın yarısı Türk Alayı'nı imha etmeye diğer yarısı da komandoları bulunduğu yerden atma planını uyguluyordu. O gece yaşana şiddetli ve neredeyse boğaz boğaza gerçekleşen savaş Ankara'yı da alarma geçirmişti. Konudan haberdar olan herkesin hayıflandığı tek konu, Ada'ya daha fazla asker çıkarabilmek için çok az sayıda tank ve zırhlı aracın Ada'ya yollanmasıydı.Osmaniye'deki 39. Tümen Tank Birliği'ne hemen Mersin'e hareket etmesi emri verildi ama o tanklar Ada'ya 22 Temmuz sabahı ulaşacaktı... Çıkarma sabahı yumuşatma bombardımanı yaptıktan sonra Mersin'e dönmek için yola çıkan Tınaztepe, Adatepe ve Kocatepe fırkateynlerine tornistan yapıp Kıbrıs'a dönmeleri ve destek atışına devam etmeleri emri verildi. İnsanüstü çaba sabaha karşı işe yaradı, Yunan ve Rum baskısı saat 03:30 civarlarında azalmaya başladı. Saat 04:30 gibi hava ağırmaya başladığı anda, dalgalar halinde gelen Türk uçakları önce Yunan ve Rum baskısının olduğu alanları, ardından Türk köylerinin etrafını kuşatan Rum Milli Muhafız Ordusu mensuplarını vurmaya başladı.Hikayenin sonrası biliniyor diyeceğim ama aslında bilinmiyor. Mesela "Ayşe tatile çıksın" 20 Temmuz'daki ilk çıkarmanın değil, 15 Ağustos'ta başlayan 2. harekatın parolasıdır. Her neyse bu bölümden aklımızda kalması gereken şey şu, Ada'ya daha fazla asker çıkarabilmek için Türkiye çok az sayıda tank ve zırhlı araçla çıkarmayı yaptı.Dönelim 1967 Kasım'ına...Demirel o gün askerleri şileplerden niye indirdi biliyor musunuzTürkiye'nin 1967 yılında sadece 2 çıkarma gemisi vardı. Şileple taşınan askerlerin filikalarla karaya çıkması umuluyordu ama sandaldaki askerler Rumlar için çok kolay hedef olacaktı.Gelelim 20 Temmuz 1974'te Gönyeli'ye