2026, dünyanın geneli ve bölgemiz için zor bir yıl olacak.
Bu zorlukları daha kolay aşmak ve sarsıntılardan daha az etkilenmek adına önce farkında olmamız gerekenler var.
Mesela İsrail'in, Kürt kartını masaya sürmesini, Netanyahu'nun Türkiye'ye karşı tepkisel bir hareketi olarak göremeyiz.
Dünya İsrail'in Oded Yinon Planı'nı 1980'lerden beri biliyor.
Bu plan İsrail'in kendisine dost görmediği çevre ülkelerdeki etnik ve mezhepsel gruplarla ilişki kurması ve o ülkeleri İsrail için tehlike arz etmeyecek şekilde parçalara ayırma stratejisidir. Lübnan'ın parçalara ayrılması, Irak'ın önce savaşlarla sonra ABD'lilerin yazdığı Anayasa ile fiilen bölünmesi hep bu planın parçalarıdır. İran'ın vurup yok edemediği Irak'taki Tammuz nükleer tesisini, İran adına İsrail Hava Kuvvetleri'nin vurması şaşırtıcı değil.
Görünürde İsrail ve İran düşmandır ama söz konusu ordusu güçlü Irak'ı vurmak olduğunda iş birliği yaptılar.
MOSSAD, Irak'ın kuzeyinde 1950'lerden beri varlık gösterir, o dönem Molla Mustafa Barzani'yi İsrail'de MOSSAD kamplarında ağırlamışlardı.
Bugün gelinen noktada İsrail'in Kürtlerin hamisi olma projesi tehdit gördüğü ülkeleri parçalama projesinin uygulamasıdır. Şimdi Suriye'de uygulamaya çalıştığı strateji başarılı olursa bir sonraki hedefi Türkiye'nin içini karıştırmak olacaktır.
Bu konuda iki problemimiz var. Birincisi Netanyahu'nun çantasında olmaktan rahatsızlık duymayan garip ruh hali...
Türkiye'de üniversite okumuş, PAKURD'da görev almış, şimdi Fransa'da yaşayan bir yönetmenin, ulusal onurdan nasibini almamış Netanyahu güzellemesi, Türkiye sayesinde hayatta kalabilmiş Barzanilerin Suriye ayağının da özerlik çağrısı düşündürücü. Daha doğru bir tanımlamayla sırtlanlarla dans adına çok yol gösterici.
★ ★ ★
Sırtlanlardan bahsetmişken, biliyorsunuz sırtlanlar tek başlarına değil grup halinde saldırırlar.
Adı Failos Kranidiotis. Yunanistan'da oy oranı binde 4 olan, kimsenin ciddiye almadığı Yeni Sağ adlı faşist partinin başkanı.
Yunan aşırı sağı Altın Şafak'tan beri mafyatik ilişkileriyle ünlüdür, bu Kranidiotis'i incelerken asıl önemli noktayı unutmamak lazım.
Öcalan'ın Yunanistan'a sığındığı zamanlarda avukatlığını üstlenmişti, Öcalan'ın İmralı'da olduğu dönemlerde Türkiye aleyhine toplantılar düzenlemişti.
Atina'da ciddiye alınmaz, Başbakan Miçotakis de yıllar önce bunu Yeni Demokrasi'den kovmuştu.
Bu Türkiye düşmanı faşist, İsrail ile imzalanan anlaşmadan sonra coştu, Somaliland'den sonra sıranın birleşik Kürdistan'ı kurmaya geldiğini yazıp çiziyor sosyal medya hesabında.
Mafyatik ilişkileri bilinen Yunanistan aşırı sağının, Avrupa genelinde, insan, uyuşturucu kaçakçılığı ve kadın ticaretinde etkin olan bir terör örgütüyle işbirliği halinde olmasına şaşırmıyorum ama İsrail'e güvenerek oluşan bu pervasızlık hali düşündürücü.
Havlamasını bilmeyen köpek sürüye kurt getirir lafını birisinin bunlara öğretmesi gerekiyor. Kranidiotis gibilerin pervasız halleri sonuçta en çok Yunanistan'da yaşayan insanlara zarar verir...

18