Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıldönümü... Afrodit'e karşı Atilla

Askeri darbeyi planlayan ve yürüten, 1960 Kurucu Antlaşması'yla Kıbrıs'a yerleşen 950 kişilik Yunan Alayı'nın başındaki Tümgeneral Georgitsis ve üst düzey Yunanlı subaylardır.


Darbe planına son şekli 13 Temmuz'da verildi ve Afrodit-3 Planı olarak kabul edildi. İki gün sonra yine Georgitsis'in "Aleksandros hastaneye kaldırıldı" parolasıyla darbeyi başlattı.


Bugün 20 Temmuz, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 51. yıldönümü.

Acı bir gerçekle başlayayım, Kıbrıs haberleri ne tiraj aldırır ne de reyting kazandırır.

Garip bir şekilde Kıbrıs'ta yaşanan siyasi gelişmelerle hiç ilgilenmeyiz ama Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 51 yıl önce sergilediği kahramanlığını okumayı sever, "Gerekirse tekrar yaparız" cümleleri kurmakla yetiniriz.

Oysa 20 Temmuz 1974'e kadar yaşananları öğrenmeden bundan sonra yaşanacakları anlayamayız.

Mesela Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi 1958'den beri süren katliamlardan dolayı yapılmadı.

EOKA-B adında örgütlenen Rumların, Yunanistan'daki 'Albaylar Cuntası'nın onayıyla gerçekleştirdikleri askeri darbeyle Türkiye'nin garantörü olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'ni fiilen ortadan kalktığı için Barış Harekâtı yapıldı.

15 Temmuz'daki darbeden sonra Denktaş, Bayrak Radyosu'ndan yaptığı ilk açıklama "Bu Rumların iç işi, evlerinizde kalın" çağrısı yapmıştı, Ankara hemen devreye girdi, Lefkoşa'ya bu darbenin Enosis Planı olduğunu, Ada'nın Yunanistan'a bağlanmak istediğini, Denktaş'ın tespitinin yanlış olduğu mesajını iletti.

MENDERES'İ ÖLDÜRECEKTİ, DARBE LİDERİ OLDU...

Nikos Sampson... 15 Temmuz 1974'teki askeri darbenin lideri olan kişinin adıdır. Darbenin örgütleyicisi değil, uygulayıcısıdır.

Askeri darbeyi planlayan ve yürüten, 1960 Kurucu Antlaşması'yla Kıbrıs'a yerleşen 950 kişilik Yunan Alayı'nın başındaki Tümgeneral Georgitsis ve üst düzey Yunanlı subaylardır. Darbe planına son şekli 13 Temmuz'da verildi ve Afrodit-3 Planı olarak kabul edildi.

İşi adam öldürmekti

İki gün sonra yine Tümgeneral Georgitsis'in "Aleksandros hastaneye kaldırıldı" parolasıyla darbeyi başlattı.

Gelelim darbenin görünen lideri Nikos Sampson'un kim olduğuna:

Mağusa doğumludur. Gençlik yıllarında bilinen işi biraz futbolculuk biraz gazeteciliktir ama asıl işi adam öldürmektir. Öldürdüğü insanların fotoğraflarını çekip çalıştığı The Cyprus Times gazetesine yolladığı bilinir. En az 15 İngiliz polisi ve Türk vatandaşı öldürmüştür. Yakalandı, idamdan paçayı kurtardı, hapis cezasını çekmesi için İngiltere'ye gönderildi ama 1959 Kurucu Antlaşmasıyla gelen afla serbest bırakıldı, Atina'ya döndü. Şimdi gelelim işin en acayip tarafına:

Gizli Servis izin vermedi

Yunanistan'ın Kıbrıs'taki 15 Temmuz darbesini araştırmak için 1980'lerde bir komisyon kurdu. Samspon o tarihte Fransa'da yaşıyordu, Komisyon ona çok sayıda soru yolladı. Sampson yaklaşık 500 sayfa tutan cevaplar yazdı. Bu cevaplar arasında Atina'da sürgünde olduğu dönemde Yunanistan'ı ziyaret edecek olan Başbakan Adnan Menderes'e suikast yapma kararı aldığını anlatan bölümler de vardı. Yunan Gizli Servisi, izin vermediği için suikastı yapamadıklarını öğrendik. Bu arada bir parantez açayım, Başbakan Menderes, Atina ile dostluğa çok inanıyordu. ABD ziyaretinde, ABD Rum Ortodoks Kilisesi, Menderes onuruna yemek de vermişti. Her neyse Sampson'un tarihe ışık tutacak cevapları uzunca bir süre gölgede kaldı zira dönemin Yunanistan Başbakanı Papandreou ani bir kararla komisyonu lağvetti. O dönem Menderes'e izin vermeyen Yunan Gizli Servisi, 1974'te Albaylar Cuntası döneminde bu piyonunu darbe lideri yaptı.

EZBER BOZALIM: MAKARİOS- YUNANİSTAN KAVGALARI...

EOKA'nın kuruluşunda, finansmanında, insan kaynağı bulmasında başrolde olan isimlerden birisi 1960 Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Makarios'tur. Uzatmaya gerek yok, Makarios elleri kanlı bir adamdır ama garip bir şekilde Kıbrıs'ı bağlamak istediği Yunanistan ile karşı karşıya gelmiş, suikast girişiminde bulunulmuş, askeri darbeyle devrilmiş, Yunan Alayı'na karşı silahlanmış, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Atina'yı yerden yere vurmuş, kurucuları arasında olduğu EOKA'nın B versiyonunu terör örgütü ilan etmiş bir isimdir aynı zamanda.


"Kanlı Noel" katliamların ardından Rum EOKA'cıların gösteri yürüyüşüne Rum lider, başpiskopos Makarios da katılmıştı.

Yanlış bilgiler

Hikâye uzun, 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyet'ini bozan şey Makarios'un kendisidir. Sanki kendisi imza atmamış gibi Türklere fazla hak verildiği iddiasıyla 1963'te Anayasa değişikliği istemesiyle başlar sorunlar. Ardından katliamlar ve gettolara sıkıştırılan Türklerin mücadelesini biliriz biraz, bir de ABD'nin Türkiye'ye müdahale izni vermediğini.

Bu bilgilerimiz yüzeysel ve yanlışlarla doludur. Mesela İsmet Paşa'nın ABD Başkanı Johnson mektubuna yanıtında "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini bulur" diye bir cümle yoktur. O cümle bir diplomatımızın bir haber dergisine, Beyaz Saray'dan uyarı mektubu gelmeden haftalar önce verdiği röportajda yer alır. İkincisi ABD elimizi tuttu, müdahale edemedik iddiası doğru değildir. Demirel, Başbakanlığında askerlerimiz gemilere binip inmiştir ama bu sadece ABD baskısıyla açıklanamaz. Çıkarma gemimiz yoktu, askerlerimizi filikalarla Kıbrıs'a çıkartacaktık. Çalışan paraşüt sayımız 200 civarındaydı.


Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak için kurulan EOKA Terör örgütü üyelerinden bir grup.

1967'de darbe oldu

Sorunun kitlendiği ama çatışma ve katliamların yer yer devam ettiği bu uzun dönemin içinde, 1967'de Yunanistan'da askeri darbe oldu. O tarihten sonra da ilişkiler çok gerildi. 8 Mart 1970 günü, Makarios'un helikopterine ateş açıldı, isabet alan helikopter zorlukla iniş yaptı. Suikast girişiminde ana rol Enosis'i savunan Milli Cephe örgütüne aitti ama planın mimarının eski içişleri bakanı Yorgacis olduğu anlaşıldı. Bir zamanlar Türkleri öldürmek için birlikte plan yapanlar zamanla birbirlerine suikast düzenler hale geldiler.1971'de Baş katil Grivas adaya dönüp EOKA-B'yi kurdu, 1972'den itibaren Makarios taraftarlarıyla aralarında çatışmalar başladı. 1973'te EOKA-B, Adalet Bakanı Vakis'i kaçırdı, Makarios'tan "kilise ve siyaset arasında bir seçim yapmasını" istedi. Aynı yıl Yunanistan'daki darbeciler arasında darbe oldu, cunta liderliğine Yuannidi geldi.


Kıbrıs Barış Harekatında esir düşen Yunan askerleri ve Rum Milli Muhafız Ordusu askerleri koruma altına alındı.

Silah çaldılar

1974 yılında Grivas ölünce, Makarios üç günlük yas ilan ederken dağılmaları şartıyla EOKA B üyelerine af teklif etti. Bu teklif kabul edilmedi. EOKA B ve ittifak halinde olduğu Yunan subaylar Rum Milli Muhafız Ordusu'ndan çok sayıda silah ve mühimmat çaldı. Makarios, temmuz başında Atina'ya zehir zemberek bir mektup yazdı. Mektupta, EOKA -B'nin Cunta tarafından desteklendiğini belirtip, Muhafız Ordusu'ndaki Yunanistan kökenli subayların adadan uzaklaştırılmasını talep etti. Atina'nın mektuba cevabı askeri darbe oldu. Ada'dan kaçan Makarios, 19 Temmuz'da New York'ta BM Genel Kurulu'nda Yunanistan'ın itirazı ama Türkiye'nin desteğiyle konuştu, "Kıbrıs Yunan işgali altındadır" dedi.

ŞİFRELİ MESAJ GELDİ 2. HAREKAT BAŞLADI

Kıbrıs'a dair ilgisiz hamasetimizin en somut örneği "Ayşe tatile çıksın" parolasının tarihidir. Bir sürü medya kuruluşu bu parolayı 20 Temmuz'da kullanır ama doğrusu bu 14 Ağustos'taki 2. harekatın parolasıdır.


ABD, Cenevre'de işlerin iyi gitmediğini fark etmiş, Ecevit'e baskı yapıyordu. Dışişleri Kıbrıs Masası'na Bakan'dan 'Ayşe tatile çıkabilir' telgragı geldi. Şifre Ecevit'e iletti, sabah 04:30'da Atilla Harekatı başladı.


20 Temmuz'a kadar Türk Silahlı Kuvvetleri hiç amfibi bir harekât gerçekleştirmemişti. Geçmişte Kıbrıs'a çıkarma planları yapılmış ama Mağusa yakınındaki İskele-Boğaz hattı civarına çıkarma planı yapıldığı herkes tarafından bilinen bir sır haline gelmişti.


Başbakan Bülent Ecevit, düzenlediği basın toplantısında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs Barış Harekatının başladığını bildirdi.

Başbakan Ecevit, darbe haberini aldığı gün Afyon'dan Ankara'ya dönüş ve bakanlar kurulu ardından Genelkurmay'a geçip savaş hazırlığı emri vermişti. Hükümet diplomasiyi sürdürürken askerler yeni bir plan hazırladılar. Bu planı aynı zamanda yokluklarla şekillendirildi, yokluğu Türk askerinin cesareti kapattı...

SAAT 04:49: İNCİRLİK ÜSSÜ-ADANA

Türk Silahlı Kuvvetleri 20 Temmuz sabahı 04.40'tan geçerli olmak üzere genel alarm durumuna geçti. NATO'ya ait İncirlik Üssü'ndeki hava savunma birliklerinin komuta kontrolü NATO'dan geri alındı. Saat 04.49'da İncirlik Hava Üssü'nden kalkan Hava Kuvvetlerine ait RF-84F uçağı keşif görevi için kalkış yaptı ve harekat resmen başlamış oldu. Türk hava sahası saat 05.00'dan itibaren her türlü hava trafiğine kapatıldı.

SABAH SAAT 05:00 KAYSERİ ERKİLET

ABD Özel Temsilcisi Sisco, Başbakanlık'ta Ecevit'i ikna etmeye çalışırken, Kayseri Erkilet'te uçaklar motor çalıştırıp, yüklerini almış, pistte sıraya girmişlerdi. Plana göre Lefkoşa'nın 10 km. kuzeybatısındaki Gönyeli Minareli köy atma sahasında 19 adet C-47 Dakota ve Kırnı Asomado atma sahasına da 6 adet C-130 ve 11 adet C-160 nakliye uçağıyla havadan indirme yapılacaktı.

Uçakların kapasitesinin sınırlı olmasından dolayı ilk etapta yalnızca 2 tabur asker taşınabildi. Kayseri Hava İndirme Tugayına ait iki tabur saat 07.05'te Kıbrıs'a ayak bastı. 3'üncü ve 4'üncü Paraşüt Taburlarını almak için Kayseri'ye dönen uçakların bir kısmı arızalandığı için plan değişti, ağır malzeme atmak için planlanan 6 adet C-130 ve 12 adet C-160 uçağı, paraşüt taburlarının indirilmesi için görevlendirildi. Uçak planlamasında yaşanan bu zorunlu değişiklik hem paraşüt taburunun hem de harekât bölgesine gönderilecek ağır malzemelerin atılmasında gecikmeler yaşanmasına neden oldu.

SAAT 07:40 ANTALYA OVACIK...

Türkiye'nin elindeki neredeyse tüm UH tipi helikopterler Antalya, Ovacık'ta toplanmıştı. 20 Temmuz günü Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinin en büyük uçar birlik harekâtı yapıldı. Bolu Komando Tugayı1'inci Komando Taburu saat 07.40'ta Ovacık'tan 72 helikopterle havalanarak, saat 08.20'de Pınarbaşı'na indi. 2'nci Tabur saat 11.45'te gerçekleştirildi. 3'üncü Tabur ise saat 15.45'te Gönyeli'ye indirildi. Nevşehir Jandarma Komando taburu ise saat 18.45'te Hamitköy'e indirildi.


Hamitköy Askeri Harekatında Türk askerlerini karşılayan Kıbrıslı Türkler.

SAAT 08:30: PLADİNİ PLAJI...

19 Temmuz günü Mersin'den yola çıkan Ertuğrul gemisi ve 33 çıkarma gemisi ile donanmanın koruması altında hareket eden Çakmak Özel Kuvveti sabah saat 07:00 sularında çıkarma yapılacak plajın açıklarına ulaştı. İlk önce SAS komandoları botlarla kıyıya doğru bırakıldı ve mayın, patlayıcı, tuzak kontrolü yapıldı. Komandoların temiz işaretinden sonra da çıkarma gemileri sahile kapak atmaya başladılar.

Birinci dalga olarak plaja ilk çıkan Amfibi Deniz Piyade Alayı süratle ilerleyerek, Girne – Karava – Geçitköy ana asfalt yoluna ulaştı Çakmak Özel Kuvvetinin diğer unsurları saat 12.00'de plaja çıkarak kıyı başını genişletmeye başladılar.