Kasap askısındaki Nusret

Zenginlere hizmet edip de zenginler gibi yaşamaya çalışan farklı meslek gruplarından çok insan gördüm.Bunların arasında erkek berberleri de var, mekân sahipleri de...Nusret onlardan birisi değil...Sıfırdan gelip gerçekten zengin olmayı başarmış birisi.Çoğumuza sevimsiz gelse bile teslim etmemiz gereken bir hak daha var, çalışkan bir adam Nusret.Ankara'da ilk şubesini açtığında öğle servisinde İstanbul'da olup, akşam servisinde Ankara'da müşterilerin karşısına çıkmak sonra gece son uçakla dönüp, sabah erkenden iyi et bulmak için piyasaya dalmak gibi özellikleri var Nusret'in.Başarı hikayesi aslında tam da burada gizli, bir zamanlar İstanbul-Ankara arası mekik dokuyan adam şimdi Dubai-Los Angeles arasında sürdürüyor bu mesaiyi...Bugüne kadar Nusret'in herhangi bir mekânından içeri adım atmadım, bundan sonrada niyetim yok açıkçası.Sadece Nusret değil insanların iyi yemekten çok görülmek ya da "ben de oradaydım" diyebilmek için gittikleri yerleri sevemedim hiç. Buna karşın bir başarı hikayesi olduğu için Nusret'in hayat hikayesini takip ettim.Hikayesinde abarttığı, bazen bir melodram, bazen macera, özgeçmişini film senaryosu haline getirdiği yerleri olsa bile saygı duyulması gereken yerler de var.Maden işçisi bir babanın 5 çocuğundan biri Nusret. Erzurum'da doğmuş ama 2 yaşında İstanbul'a göç etmiş ailesi.İstanbul diyorum ama 1985'in Darıca'sından bahsediyoruz. Bir devlet okulu olan Faik Şahenk Ortaokulu'na gitmiş 6. sınıfta bırakmış okumayı. Faik Şahenk Ortaokulu'nu bırakmasa, kasap çıraklığına başlamasa belki Ferit Şahenk ile hiç tanışamayacak, bugünün Nusret'in hiç söz edilmeyecekti.Nusret'in hikayesinde en önemli yer Bostancı Kasaplar Çarşısı. Bostancı, bir yanıyla Bağdat Caddesi'nin sonu, diğer yanıyla Küçükyalı'dan sonra daha alt gelir grubunun yaşadığı yerlerin başlangıç noktası oldu yıllarca. Benzer bir ayrım o zamanki E-5'in deniz kıyısı ve yolun öteki yakası için de geçerliydi. Her neyse, bu kozmopolit yapı Bostancı Kasaplar Çarşısı'nın çok bilinmesini de sağladı diğer yandan. O zamanlar deniz bu kadar doldurulmadığı için denizin çok yakınında balık değil etin geçer akçe olduğu bir yerde pişmiş Nusret. Orada sadece et kesmeyi değil esnaf olmayı da öğrenmiş. Aksi olsa sadece altın kaplama et sipariş edenlerle beraber poz verirdi oysa en ucuz ürün hamburger siparişi verenlerle de fotoğraf çektirmeyi bilen bir esnaf duruşu var karşımızda. O öğreti aslında Dünya Kupası'nda yaşananların da özeti.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6877506;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6877506;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarozay-sendirkasap-askisindaki-nusret-6877506' });Nusret para ödeyerek ya da nüfuz etkisini kullanarak tören alanına girdi ya, yaptıkları verdiğini karşılığını fazlasıyla alma çabasında olan birisinin davranışları. Nusret yaptığı yatırımı kat ve kat fazlasıyla kazanmaya çalışınca ortaya izlediğimiz sahneler çıktı. Muhabbetin geçtiği her yerde Türkiye adına utandığını söyleyen bir sürü insana şahit oldum.Niye Nusret, Nobel Ödülü kazanmış bir bilim insanı ya da bir devlet görevlisi ya da diplomat değil ki...Asıl utanmamız gereken şey, ülkede Nusret ile fotoğraf çektirme yarışına giriyoruz ama, siz hiç yer bilimlerinde dünyanın en önemli uzmanlarından birisi olan Celal Şengör Hoca ya da Nobel kazanmış Aziz Sancar ile fotoğraf çektirmeyi hayal eden kimseyi gördünüz mü etrafınızdaPopüler kültür karakterleri her yerde bilimle uğraşanlardan daha fazla tanınır bu doğru ama Nusret'ten ne eğitim ne