İsimsiz kahramanlar Kıbrıs'ta

20 Temmuz sabahı 05.20 sıralarında Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları Pladini Plajı'nın arkasındaki tepeleri bombalıyordu.Birkaç saat içinde havadan indirme ve denizden çıkarma ile Türk askeri Ada'ya ayak basacaktı.

Başbakan Ecevit, 06.10'da harekatı tüm dünyaya duyururken Atina'da büyük bir şok yaşanıyor, ülkesini ve Avrupa'yı harekete geçiren ABD Temsilcisi Sisco ise Atina'dan Ankara'ya dönmeye çalışıyordu.


20 Temmuz Cumartesi

Sabah saat 05.20

Pladini Plajı etekleri...

Adana'daki üslerinden hareket eden Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları ilk bombalarını Pladini Plajı'nın hemen arkasındaki tepelere bırakmaya başladılar. Bu tarihin dönüm noktasıydı. Türkler "Konuşur ama müdahale edemez" diyen Yunanistan'daki askeri cuntaya, "Bizim adımız Türkiye'nin operasyonunu engellemeye yeter" diye düşünen Washington'a rağmen, Türk Cumhuriyeti, uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını kullanmaya başlamıştı. Dalga dalga gelen filolar Beşparmak Dağlarının Türkiye'ye bakan eteklerini vurdular. Girne Stadyumu çevresindeki zırhlı Rum birlikleri ve çıkarma yapacak Harp Filomuza müdahale hazırlığında olan Rum Milli Muhafız Ordusu'na ait bir hücumbot bu akın sırasında etkisiz hale getirildi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Saat 6.30 Girne'nin 10 kilometre batısı...

HARP FİLOUSU KIBRIS KIYILARINDA

Bir gün önce Mersin'den yola çıkan, beş muhrip, dört denizaltı, beş koruma hücum botu ve 31 çıkarma gemisinden oluşan Harp Filosu saat 6.30 sularında Girne açıklarına vardı. Gemiler kıyıya belirli bir mesafede durdular. Hemen ardından sahilde bir tuzak olup olmadığını kontrol etmek için balıkadam kıyafetlerini giymiş SAS komandolarını taşıyan botların motor sesleri duyuldu. SAS komandoları 30 ayrı noktaya bırakıldı. Bu sırada gökyüzünü yırtan savaş uçaklarının sesi, saat 05.00'te Kayseri'den kalkan ve paraşütçü birlikleri taşıyan C-47'lerin ve etrafı sarılmış köylerle, Türk Mukavemet Teşkilatı'na malzeme atmakla görevli C-130 ve C-160 uçaklarının sesleriyle karıştı. Komandolar sahilin temiz olduğunu bildirdiler. Bu sırada kıyı kesiminde makineli tüfek ateşi başladı. Çakmak zırhlısından bu atışa karşı seri atışlar yapıldı, düşman ateşi kesildi. Hemen ardından 31 hücum botuna dolan askerler peş peşe Kıbrıs kumlarına kapak attılar. Saatler sabah saat 8.00'i birkaç dakika geçiyordu.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İLK PENÇEDE EKSİKLERİN İZLERİ...

Kıbrıs'a ilk ayak basan Türk askeri aslında paraşütle inen birliklerdi. F-5 uçaklarının korumasında Kıbrıs semalarına ulaşan uçakların kapasitesi sınırlı olduğu için ilk etapta yalnızca iki tabur asker indirilebilmiştir. Paraşütçüleri atan uçaklar diğer taburları almak için Kayseri'ye döndüler ama C-47'ler arıza yaptı. Bunun üzerine malzeme atmakla görevli C-130 ve C-160 nakliye uçakları devreye alındı. Malzeme ve cephane atışından vazgeçildi ve uçaklar tekrar askerlerle birlikte havalandı. Dört saatlik zamandan sonra saat 11.05'te 3'üncü Paraşüt Taburu Pınarbaşı'na, 4'üncü Paraşüt Taburu da Gönyeli'ye indirildi. Harekatı haber alan Rumlar bu sırada savunma hazırlığını tamamladıkları için yoğun topçu ve havan ateşine tutuldular. Bu nedenle dağınık olarak inen taburlar bir hayli zor şartlar altında toparlanabildi. 1'inci Paraşüt Taburu, Dağ Yolu ile Karatepe arasındaki bölgeyi savunurken, 2'nci Paraşüt Taburu yoğun ateş nedeniyle Pınarbaşı'nda kaldı ve bir bölüğünü Kıbrıs Türk Alayı emrine verdi. 3'üncü Paraşüt Taburu gece yarısından önce Türk Boğazı'nı ele geçirdi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

DÜNYADA BİR İLK: 72 HELİKOPTERLE UÇAR BİRLİK HAREKATI

20 Temmuz bir başka ilke daha sahne oldu. Mersin Ovacık'tan saat 7.40'ta kalkan 72 helikopter, 1'inci Komando Taburu'nu Kıbrıs'a taşıdı. Dünya tarihinde ilk kez bu kadar çok helikopter kullanmak suretiyle bir harekât icra edilmiş oldu. Ada'ya inen ve çıkan birlikler hızla kendilerine verilen hedeflere ulaşmak için mücadeleye giriştiler. Harekatın en zor kısmı tamamlanmış Türk askeri, Kıbrıs'a adım atmıştı.

Sabah saat 06.10 Ankara...

HAREKAT DÜNYAYA AÇIKLANIYOR

TRT Radyosu'nu açanlar o sabah güne sadece bir türkü dinleyerek başladılar. Başbakan Bülent Ecevit, saat 06.10'da Türkiye ve tüm dünyaya, Kıbrıs Barış Harekatı'nın başladığını duyurdu. Konuşmasında "kuvvetlerimize ateş açılmazsa çatışma olmayacağı, Türk askerinin Ada'ya çıkışının Rumlara da barışı getireceği" vurgusu vardı.

TÜRKİYE SAVAŞI RESMEN BİLDİRİYOR...

ABD Temsilcisi Sisco, Başbankalık'tan ayrıldıktan hemen sonra Dışişleri çalışmalarını hızlandırdı. Telefonla uyandırılan Yunanistan, İngiltere ve Sovyetler Birliği büyükelçileri Başbakanlık binasına çağrıldılar. Dışişleri Bakanı Turan Güneş'in yanına ilk giren Yunanistan Büyükelçisi Kozmopulos oldu. Bakan Güneş, en resmi sesiyle "Ekselanlası size bir tebligat yapmak durumundayım. Türk Silahlı Kuvvetleri, Garanti Antlaşması uyarınca Kıbrıs'a müdahale etmiştir" dedi.Hemen ardından Sovyetler Birliği Büyükelçisi Grubyakov, Bakan Güneş'in yanına girdi. Sovyetlere, Türkiye'nin harekatının emperyalist amaçlarla yapılmadığı anlatıldı.

Öğlen saatleri...

Türkiye BüyükMillet Meclisi

Yunanistan'ı ve Rumları atlatmak için cumartesi gününe alınan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda görünen bir sevinç hakimdi. Konuşma yapan tüm liderler Türk Silahlı Kuvvetlerine başarılar dilediler. Ecevit'in Genel Kurul'a hitabı defalarca alkışlarla kesildi. Ecevit, koalisyon ortağı MSP'li Asiltürk'ün de aralarında olduğu bakanlarla Meclis'ten Genelkurmay Başkanlığı'na geçti, brifing aldı. O sırada Türkiye'nin belirli yerlerinde davul zurnayla kutlama yapılıyor, büyük şehirlerde ekmek kuyruğuna girenler olduğu da gözleniyordu.

Sabah saat 08.00 Atina...

RADYODA HİKAYELERVE TÜRKİYE'YE ÜLTİMATOM

Türk askerinin Kıbrıs'a ayak bastığı saatlerde Atina Radyosu'nda, Kıbrıs'ın parlak geleceğe ilerlediğinden söz ediliyordu. Yedi yıldır ülkeyi yöneten askeri cunta şok içerisindeydi. İlk adımları diplomatik oldu. Atina Büyükelçimiz Gürün saat 10.30 gibi Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Atina, Türkiye'ye, "Saat 16.00'ya kadar askerlerinizi çekin, bu gerçekleşmediği takdirde sonuçlardan Yunanistan sorumlu olmayacaktır" ültimatomu verdi. Büyükelçi Gürün çok net konuştu: "Bunu önceden düşüneceksiniz. İstekleriniz ne iki saat ne de iki günde gerçekleştirilemez."