Ecevit'in Londra baskını, İngilizlerin tuvalet oyunu...
Başbakan Ecevit, harekâta günler kala İngiltere'ye gitti. Ecevit, burada İngiliz mevkidaşı Wilson ve Dışişleri Bakanı Callaghan'ın yanı sıra ABD Özel Temsilcisi Sisco ile de görüştü. İngiliz heyeti ile görüşme sırasında Callaghan'ın sık sık tuvalet için izin isteyip masadan kalkması Türk heyetinin dikkatini çekti. Sabah bunun sebebinin ABD'ye ve medyaya bilgi vermek olduğu anlaşılacaktı.
16 Temmuz günü askerler müdahale planını değiştirirken, CHP-MSP Hükümeti, muhalefet partilerinin liderlerini toplamış, bilgi vermiş, görüşlerini almıştı. Ana muhalefet lideri durumundaki Adalet Partisi'nin Genel Başkanı Demirel harekâta mesafeli yaklaşmış, diğer liderlerden de diplomasi yolunun denenmesini isteyenler olmuştu. Harekât cumartesi sabahı başlayacağı için normalde perşembe günü yapılacak TBMM Olağanüstü oturumunun günü değişecek ve bir aldatmaca daha yapılacaktı. Her bakanlık kendi görev alanıyla ilgili harekâta hazırlanırken tüm gözler Londra'daydı. Türkiye, 24 saat içerisinde cevap almak kaydı şartıyla İngiliz Büyükelçisi'ne nota vermişti.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı17 TEMMUZ ÇARŞAMBA
SAAT 13.30 ANKARA
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
Başbakan Ecevit, Çankaya Köşkü'ndeki brifingin ardından Dışişleri Bakanlığı'na geçti. Türkiye'nin notasına karşı Londra "Görüşelim" demiş ama bir randevu tarihi belirtilmemişti. Aslında İngiltere tavrını belli etmiş, Dışişleri Bakanı Callaghan, Avam Kamarası'nda İngiltere'nin tek yetkisinin taraflarla müzakere olduğunu söylemişti. Türkiye, İngiltere'nin ortak bir askeri harekata katılmayacağını biliyor ama tek başına müdahaleden önce tüm hukuki prosedürü yerine getirmeye çalışıyordu. Ecevit, Çin'den dönemeyen ve Ankara'ya gelişi perşembe gününe kalan Dışişleri Bakanı Turan Güneş'e vekalet eden Savunma Bakanı Işık'ın olduğu odaya girdi. İngilizlerin kaçamak cevabını duyunca, "Haber verin, Londra'ya geliyoruz" dedi. Diplomatik teamül itirazlarını da dinlemedi. Hemen bir uçak bulundu, Kıbrıs'la ilgili herkes bu uçağa bindi ve saat 15:30'da Londra'ya hareket edildi.
SAAT 18.30LONDRA
10 DOWNİNG SOKAĞI: TUVALET OYUNU
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıEcevit, Londra'ya iner inmez, havalimanındaki gazetecilere ziyaretinin gerekçesini anlattı, ardından Başbakanlık ikametgâhına gitti. Gezi resmi bir ziyaret olmadığı için havalimanında karşılama töreni yapılmamıştı. Başbakan Wilson ve Dışişleri Bakanı Callaghan ile Türk heyeti yemeğe oturdular. Wilson başka şeylerden bahsediyor, Kıbrıs konusunda pek girmiyordu. Ecevit, sohbetin uzamasına izin vermedi, uçakta tuttuğu notları çıkarıp uzun bir konuşma yaptı.
TÜRKİYE, ADA'YA İNGİLİZ ÜSLERİNDEN GİRMEYİ ÖNERDİ
Ecevit'in garantör İngiltere'den isteği ortak harekât ya da Türk askerinin İngiliz üslerinden adaya çıkması oldu. İngilizler buz kestiler, halen diplomasiye şans verilmesi gerektiğinden falan söz ettiler. Ardından Londra'da Yunanistan'ın da katılacağı üçlü bir zirve önerdiler. Bu arada İngiltere Dışişleri Bakanı Callaghan'ın sık sık tuvalet için izin isteyip masadan kalkması tüm Türk heyetinin dikkatini çekti. Türkiye'nin kararlı tavrı İngilizlerde soğuk bir duş etkisi yarattı. Kendi aralarında görüşmek için 15 dakika izin istediler, o süre 40 dakikayı buldu. İngilizler, ABD Özel Temsilcisi Joseph Sisco'nun da Londra'ya geleceğini söyleyip İngiltere-ABD-Türkiye, üçü görüşme yapmayı önerdiler. Bu sürpriz gelişme Türk heyetini şaşırttı. Ecevit, müttefik bir ülkenin temsilcisi olarak Sisco'yla ancak Türk Büyükelçiliğinde baş başa görüşeceğini söyledi. Yemek anlaşmazlıkla bitti, Ecevit, Londra'daki Büyükelçiliğe geçti. Sabah 08.00'de BBC haber bülteninde dün geceki tüm konuşmalar olduğu gibi yayımlandı. İngilizlerin sık sık tuvalete gitme sebebinin ABD'ye ve medyaya bilgi vermek olduğu anlaşıldı. Londra, Yunanistan'a, "Türkler müdahalede kararlı mesajını, medya üzerinden veriyorlardı.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı18 TEMMUZ PERŞEMBE
ANKARA
Başbakan Ecevit, Londra'da yeni bir güne hazırlanırken, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ve görevli bakanlar bir kez daha muhalefet liderleriyle buluştular. Konu TBMM'deki oturumun cumartesi gününe alınması ve son gelişmelere dair bilgi paylaşımıydı. Bu toplantıda Adalet Partisi Genel Başkanı Demirel'in itirazları ön plandaydı. Demirel, 1967'de yapılamayan çıkarma tecrübesiyle, itirazlarını sıralıyordu, buna karşın diğer liderler müdahale kararına destek veriyorlardı.
LONDRA: ABD İLE İLK HESAPLAŞMA
Ecevit yanında Bakan Işık ve MSP'li İçişleri Bakanı Asiltürk ile birlikte Regent's Park'ta yürüyüşe çıktı, günün müzakerelerine o yürüyüş esnasında hazırlandılar. ABD Özel Temsilcisi Sisco öğle saatlerinde Türk Büyükelçiliği'ne geldi. Ecevit görüşlerini tekrarladı, Sisco, böyle bir müdahalenin Türk-Yunan savaşına neden olacağını söyledi. Ecevit, Türk-ABD ilişkilerinde yaşanan sorunlardan yola çıkarak, Kıbrıs konusunda Washington'ın hep Ankara'nın elini tutmasının hata olduğunu söyledi. Sisco, Ecevit'e "Taleplerinizi yazılı olarak verin, hemen Atina'ya geçeceğim" dedi. Türkiye hiç inanmasa da taleplerini yazdı, ilk talep de Kıbrıs Türk'ünün güvenliği için Ada'da Türk askerinin varlığının şart olduğu maddesiydi. Sisco istekleri aldı, en geç cumartesi günü Ankara'da olacağım dedi. O gün harekât başlayacaktı, "Cuma sizi bekliyoruz, çok da geç olmasın" dedi. ABD ile görüşme bitti, Ecevit, İngiltere Dışişleri Bakanı ile buluştu. O görüşme saat 17:50'de bitti.
İngiltere aradan çekilmiş, üslerin kullanılmasına da izin vermemişti. Ecevit, Büyükelçilik'te bir basın toplantısı düzenledi, "Çözüm için zaman daralıyor" dedi. Ardından telefonla Ankara'yı aradı, çıkarma hazırlıklarının devam etmesini istedi. Başbakan Ankara'ya dönmek için yola çıkarken asıl fırtına New York'ta kopacaktı.
SAAT 15.30
NEW YORK, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU
Yunanistan ve Makarios kavgası
New-York'taki BM Daimî Temsilcisi Osman Olcay, o gün hayatının en ilginç günlerinden birini yaşamış olmalı. Bir İngiliz helikopteriyle Ada'dan Malta'ya kaçan, oradan da ABD'ye gelen Makarios o gün BM Genel Kurulu'na hitap edecekti. Yunanistan bu durumu engellemek için çok uğraşmış hatta Türk Büyükelçi'den de yardım istemişti. Türkiye ustaca bir manevrayla el altından Makarios'un konuşma yapmasını destekledi. Başpiskopos BM Kürsüsü'ne çıktı ve şunları söyledi: