Teğmen Murat Baba, Şubat 1990'da Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olduktan birkaç ay sonra Çankaya Köşkü'ne "Alışamadım" diye bir telgraf çekmişti.
O telgrafın bedeli ağır oldu.
Genç Teğmen önce psikiyatri servisinde tek başına bir odada tutuldu.
Ailesi konuyu Meclis'e taşıyınca, GATA'da sağlam raporu verilen Teğmen, disiplinsizlik nedeniyle ordudan atılmıştı.
O dönem bu telgraf ve Cumhurbaşkanı Özal'ın "Alışırlar, alışırlar" cevabı çok konuşulmuştu.
35 yıl sonra bir kez daha siyasette "Alışırlar, alışırlar" dönemine giriyoruz.
Turgut Özal, TBMM'nin iradesiyle seçilerek Çankaya Köşkü'ne çıkmıştı,
Bu kez "Alışırlar, alışırlar" havasında olan, tekrar partinin başına atanmayı bekleyen CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Kılıçdaroğlu ve CHP adının 2025'te yan yana geldiği cümleler genellikle fıkra gibi.
Mayıs 2023'ten önce Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye'yi yönetecek en iyi aday olduğunu iddia edenler, CHP'nin Kurultay Davası sona yaklaştığı bu dönemde Kılıçdaroğlu'nun ne kadar başarısız bir genel başkan olduğunu anlatıyorlar.
Buna karşın Mayıs 2023'ten önce Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'yi yönetmesinin yol açacağı sorunları anlatanlar,
Şimdi Kılıçdaroğlu'nun kayyım olarak CHP'ye dönmesi senaryosuyla ilgili olumlu cümleler kuruyorlar, devlet adamlığından falan söz ediyorlar.
Siyasette duruma ve zamana göre pozisyon alma alışkanlığının ekranlara yansıyan hali bu maalesef.
CHP'nin Meclis Grubu, Kılıçdaroğlu'nun belirlediği milletvekillerinden oluşuyor.
Kılıçdaroğlu'nu cansiperane savunanların motivasyonu partinin ileriye gitmesi mi yoksa tekrar milletvekili adaylığının önünü açmak mı, bu konuda kulislerde her kafadan bir ses çıkıyor. Bir de aday olduğun an kazanması garanti ilçelerden belediye başkan adaylığı beklediği söylenen ekran yüzleri varmış.
Bilmiyorum açıkçası çok da alakadar olmuyorum ama sizlere aktarmam gereken bir gözlemim var.
Altan (Öymen) ağabey için Genel Merkez'de düzenlenen cenaze programında yaşayan bütün CHP Genel Başkanları ve SHP'de Genel Başkanlık, CHP'de yöneticilik yapmış Murat Karayalçın konuştu.
Tüm genel başkanlar içerisinde konuşma anonsu ve konuşma sonu en cılız alkışlanan kişi Kemal Kılıçdaroğlu'ydu.
Mahkeme kararıyla koltuğa oturmak mümkün olabilir ama tabana yönelik "Alışırlar" beklentisi, "tıpış tıpış gidip oy verecekler"deki gibi gerçek olmayabilir.
Şu an için CHP, bu süreçten güçlenerek çıkacaktır demek iyimserlik olur.
Gerçekçi yorum, CHP'nin nereye evrileceğine CHP'lilerin kişisel hırs, beklenti ve intikam duyguları karar verecek.
Türkiye niye devlet, PYD'denneden devlet olmaz
"Yeni Suriye hükümeti ademi merkeziyetçiliği tanımayı reddederse, bağımsızlık talep etmek zorunda kalacağız."
Okuduğunuz cümle PYD eski eş başkanı ve başkanlık konseyi üyesi Salih Müslim'e ait.
Varmak istediği noktayı mecburiyetmiş gibi sunan ve muhataplarının buna inanacağını düşünen ucuz bir uyanıklık bu cümle.
Ya da "İstemem yan cebime koy" sözünün paradan devlete evrilmiş hali.
Çok da şaşırmamak lazım, emperyalizmin kontrolünde ancak bu kadar özgürlük türküsü söylenebilir.
Buradan Türklerin tarih boyunca devletler kurmasının ardındaki hikâyeye bakalım.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli net konuştu, "SDG/YPG mutabakat zaptına uymazsa askeri müdahale kaçınılmaz hale gelir" dedi.