Altın sevdası, siyanür cabası...

Türkiye, topraklarındaki altını çıkarmak zorunda mı

Bu soruya rakamlarla cevap vermek lazım.

Türkiye'nin 2023 yılı dış ticaret açığı 106 milyar dolar oldu.

2023 yılının sadece Ocak-Ekim ayları arasında altın ithalatına 30 milyar dolar para ödedik, yıl sonunda altın ithalatımız 319 ton oldu.

İthal ettiğimiz altının bir kısmını işleyip, yüksek katma değerle ihraç ediyoruz ama ödediğimizi karşılayamıyoruz.

Ekonomi Yönetimi, altın ithalatını kontrol altına almak adına çeşitli önlemler aldı ama daha gidecek çok yolumuz var.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bir başka rakam, Türkiye topraklarından yılda 40 ton kadar altın çıkarılıyor, sektör uzmanları, yılda 100 ton üretim yapılabilir diyor ama bunun çevre maliyeti ne, bu kadar büyük yatırımları kim yapacak, büyük bir soru işareti

Altın madenciliğinde tek sorun siyanür zannediyoruz, fena halde yanılıyoruz.

Dünya genelinde altının yüzde 85'i zaten siyanür kullanılarak çıkarılıyor.

Asıl sorun altın cevheri bulunan sahadaki verimli toprağın kaldırıldığı sıyırma ve cevherin bulunduğu katmana kadar yapılan patlatmalar.

Kayalardaki demir, sülfür gibi mineraller havadaki oksijen ve suyla buluştuğunda asitli su akışlarına yol açabiliyor.

Altın madenciliği öyle bir iş ki, bir ton topraktan 1 grama yakın altın çıkarıldığında saha verimli sayılıyor.

O bir gram civarındaki altını diğer ufaltılmış cevherli topraktan ayırmanın yolu da siyanür kullanmaktan geçiyor.

Suyla seyreltilen siyanürün kullanılmasından ziyade, işlemin su kaynaklarına yakın yerlerde yapılması en büyük problem.

2000 yılında Romanya'da Baia Mare sızıntısı Tuna Nehri vasıtasıyla Macaristan ve Sırbistan'a kadar uzanan bir felakete yol açmıştı.

Seyreltilmiş de olsa siyanürle altın çıkarmada daha az riskli yöntemler var.