Kulüplerin divan kurulları senato gibidir, en üst mercidir, orada doğru yolu gösteren eleştiriler yapılır. Galatasaray'ın divan kurulunda ise çok kaliteli insanlar var, hiç itirazım yok. Bilhassa da başkan gerçekten saygıyı hak eden bir insan.

Son toplantıda üyelerden birisinin konuşmasına şahit oldum. Başkan Dursun Özbek'e diyor ki, 'Ninni mi söylüyorsun'... Bir anda inanın boğazım kurudu. Kulüp nereden nerelere geldi. Ama maalesef bu arkadaşımız farkında değil, amacının da ne olduğunu bilmiyorum.

Bakın, Florya artık şehir içinde kaldı. Korna sesleri bağırışmalar, giren çıkan belli değil... Başkan da burayı maddi olarak değerlendirip, kulübün kasasına 350 milyon euro sokarak Kemerburgaz'da ormanın içinde Avrupa'nın önemli takımlarının bile gıpta ettiği yeni bir tesis yaptı ve takımı buraya taşıdı. Hem rüya gibi bir tesis yapıyor hem de kulübe bu parayı kazandırıyorsun. Eli öpülesi müthiş bir vizyon. Daha hala bunu eleştirenler var. Ne söyleyeyim bu eleştirenlerin vizyonu bu kadar. Demek ki Galatasaray'ı Allah korumuş, Dursun Özbek başkan olarak gelmiş.

Yine başkan büyük düşünerek Icardi, Batshuayi varken Osimhen'i de kiralık olarak kadroya kattı. Bunu hangi başkan yapabilir, hiçbiri. Sezon başı Napoli ile resmen savaşarak 75 milyon euro karşılığında Nijeryalı futbolcunun bonservisini aldı. Kıyametler koptu, nasıl Galatasaray bu paraları verip bonservisini alırmış! Sadece Galatasaraylılar değil, ülkede futbolla ilgilenen herkes bu eleştiriyi yaptı. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Barcelona soruyor 'Osimhen'i kaça satarsınız' diye... Real Madrid, Bayern Münih, Manchester United gibi takımların hepsinin gözü Osimhen'in üzerinde. Ben eminim Osimhen, Liverpool'u tek başına burada dövdü. Nijerya Milli Takımı'na gitti, resital sunarak 3 gol attı. Bütün Avrupa televizyonları onun attığı golleri ve oynadığı futbolu gösteriyor. Büyük bir ihtimalle devre arası olmazsa sezon sonu en az 175 ya da 200 milyon euroya bu çocuk gidecek, hiçbir kuvvet de onu burada tutamaz. Bu alışverişten kulüp 100 milyon euro para kazanacak.

Aynı şekilde Singo'ya 30 milyon euro bonservis ödeyerek transfer ettiler. Şimdi kendisine 60 milyon euroluk teklifler geliyor. Barış Alper Arabistan'dan isteniyor. Düşünebiliyor musunuz başkanın vizyonunu 'Tamam' dediği an kasaya 300 milyon euro girecek. Hadi beyler Dursun başkanı eleştirmeye devam edin! Başkan diyor ki 'Galatasaray'ın önümüzdeki 50 sene para sorunu olmayacak. Mali bağımsızlığa kavuştuk.' Bunun anlamı herhalde eleştirenler tarafından biliniyordur. Takım 8 maç oynamış, 7 galibiyet, 1 beraberlik ile lider. Şampiyonlar Ligi'nde kötü başladı, Liverpool maçıyla çıkış yakaladı ve artık bu çıkış durdurulamaz. Hiç kimse cesaret edemedi, 'Ben Uğurcan'ı istiyorum' dedi, 30 milyon euro verdi, bu transferi gerçekleştirdi. Uğurcan kaleyi devraldığından beri parasını zaten kendi ödüyor. Mükemmel bir performans gösterip herkesin hayranlığını kazanıyor.