Lider gitti, lider döndü

Galatasaray için zor bir deplasmandı. Üst üste gelen sakatlıklar, kulübede alternatif futbolcuların olmaması, Osimhen ile Lemina'nın fedakarlık yaparak oynaması, Kadıköy'e giderken bütün taraftarları epey strese soktu.

Fakat her zaman söylüyorum; Galatasaray çok tecrübeli futbolculardan kurulu bir takım. Her türlü baskıyı kaldırıyorlar. Deplasmanda bu kadar dik durmak, galip duruma geçmek kolay bir şey değil. Hiç umulmadık yerde Sane sahneye çıkıyor. Üç kişiden topu söküp şutunu çekiyor ve takımını öne geçiriyor.

Okan Buruk maç öncesi dersine mükemmel çalışmış. Biz hepimiz Barış Alper sağ bek oynar diye beklerken, hoca düşünmüş taşınmış hücumdaki en önemli futbolcusunu sağ beke mahkum etmemek için, Sanchez'i sağ beke koymuş, orta sahanın beyni Lemina'yı da stopere... Bu düşünce tarzı takıma çok olumlu yansımış. Sanchez sağ bekte Kerem'e hiç top kullandırtmadı, hatasız oynadı. Lemina ise Fenerbahçe'nin her atağını ceza sahası içinde resmen vakumladı. Tekniği mükemmel bir futbolcu. İlkay Gündoğan orta sahada oynarken, teknik direktör Gabriel Sara'yı forvet arkası oynattı. Sara da sahada basmadık yer bırakmadı.

Sarı-kırmızılı takımın yumuşak karnı diye düşünülen sol bekteki Kazımcan hatasız oynadı. İyi toplar kesti. Torreira ise gerçekten Atom Karınca.