Milli aralar Galatasaray'daki düzeni bozuyor. Sakatlıklar, uzun yolculuklar... Futbolcular hırpalanınca bunun da faturasını bir türlü ödüyorsun. Düşünebiliyor musunuz; teknik adam Lemina'yı, Singo'yu ilk 11'e koyuyor, ikisi de sakatlanıp maçı tamamlayamıyor.
İlk yarı Gençlerbirliği karşısında zaten takım da oyuna konsantre olamadı, üstüne bir de bu iki sakatlık gelince moralleri de aşağıya çekti, defansın akıl almaz hatasıyla bir de gol yediler, buna rağmen ikinci yarı toparlanıp maçı kazanıp 3 puanı almak başarıdır. Ama bundan sonraki Union St Gilloise, Fenerbahçe, Samsunspor ve Monaco maçları da kolay geçmeyecek.
Okan Buruk'un kulübesinde futbolcu kalmadı. Salı günü Şampiyonlar Ligi maçına bile doğru dürüst bir 11 hazırlayabileceğini düşünmüyorum. Hiç olmazsa Osimhen geldiğinde gol yollarında biraz toparlanırlar.
Dün geceki maçta Kazımcan sol bekte çok başarılı oldu ve bundan sonra Eren'in de yokluğunda artık devamlı kadronun içinde olur, bunu hak eden bir futbol oynadı. Yusuf Demir 'Ben Galatasaray'dan gitmek istiyorum' modundaydı. Böyle bir futbolcuyu Kemerburgaz'da bile tutmamak lazım. Arkadaşlarının bile dengesini bozar. En büyük hayal kırıklığını da kaleci Günay için yaşadım. Çok beğendiğim bir kalecidir ama herhalde maç eksikliğinden olsa gerek bu karşılaşmada büyük hatalar yaptı.
Icardi için öyle deniyor, böyle deniyor; kabul ama adam santrfor ve golcü. Osimhen'in olmadığı maçlarda ya da son 30 dakikalarda rakip defansı resmen hırpalayıp dövüyor, eksiltiyor. Adamın gol kokusu alması ayrı bir beceri işi. Kazımcan'ın pasında o golü ondan başkası atamaz. Sara da hayal kırıklığı. Beklenti büyük ama yaptığı ne etkili bir orta var ne de pas ne de şut çekebiliyor. Dilerim Lemina'nın sakatlığı uzun sürmez. Bu sezon biz Brezilyalı futbolcudan patlama beklerken, o ise sallanıyor. Sane Alman Milli Takımı'nda harikalar yarattığı iki maç oynadı ve geldi. Gençlerbirliği karşısında her aldığı topu ezdi, dün gece o da milli ara yorgunuydu.

4