Tarladan markete gidene kadar yüzde 40 ziyan

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak'ın anlattıkları çok çarpıcı. Tarladan markete gelinceye kadar ürünlerin ziyana uğradığını biliyorduk bilmesine ama oranın bu kadar yüksek olduğunu düşünmüyorduk doğrusu. Meğer tarladan markete gelinceye kadar ürünlerin yüzde 40'ı ziyan oluyormuş. İnanılmaz boyutta bir zarar değil mi Bunun sebebi, üretimden depolama, taşıma ve tüketime kadar zincirin bütün halkalarının yeterince sağlıklı olmaması.. Peki, hem bu zararın azaltılmasının, hem de şartların iyileştirilmesinin bir yolu yok mu Var aslında.. Hem de hepsi gayet net biliniyor. Başkan Uçak onları da şöyle sıralıyor: Öncelikle pestisitle (bakteri, virüs ve haşerelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan kimyasallar, bazı organik bileşenler gibi) mücadeleyi arttırmalıyız. Pestisitle mücadele ve gıda atıklarını azaltma konusunda Türkiye artık sınırını çizmeli ve bunu döngüsel ekonomi eylem planında öncelikli alan olarak görmeliyiz. Tedarik zincirinin izlenebilirlik, şeffaflık üzerine şekillendiği bir dönemdeyiz. Ülkelerin stratejileri, alım politikaları çok net. Bunlara uyum sağlamalıyız. Hal kontrollerini sıklaştırılmalıyız. Kalıntısız taze meyve sebze üretimi için sağlık raporu sistemi geliştirerek, künye sistemine dahil etmeliyiz. Ayrıca üreticileri bilinçlendirip, eğitimleri artırmalıyız. Sahalara üreticiyle beraber ziraat mühendislerini de koymalıyız. Pestisit kullanımını İlİlçe Tarım Müdürlükleri tarafından hassasiyetle takip edilmeli. Burada pestisit kullanımına özel paragraf açmamız lazım. AB Yeşil Mutabakat ile pestisit kullanımının 2030'a kadar yüzde 50, gübre kullanımının yüzde 20, antimikrobiyal kullanımının ise yüzde 50 oranında azaltılmasını hedefledi. Ülkemizde AB'ye uyum çerçevesinde geçtiğimiz yıllarda zirai üretimde kullanılan toplam