Sessiz istifa hareketi

Şurası kesin ki gençlerimiz çok yorgunlar. Bazılarınız, "Gençlerin yorgun olduğunu da nereden çıkardın" diye sorabilir. Sorabilirsiniz tabii, ama ben de soruya cevap verebilirim. Gençler sadece yorgun değiller, aynı zamanda çaresiz, mutsuz ve umutsuzlar. Bunları ben söylemiyorum, son dönemlerde gençlik üzerine yapılan tüm araştırmalar bize aynı sonuçları aktarıyor. Örneğin, Pareto'da yayınlanan son araştırmada da birebir benzer neticeler ortaya çıktı. Araştırmada ele alınan ilk grup olan, iş hayatına hazırlanan öğrencilerde ve iş hayatlarının başındaki genç profesyonellerde gözlemlenen en büyük ortak nokta, çaresizlik ve yurt dışına gitme istekleriydi. Çoğu geleceğe dair umutsuz hissettiğinden, Türkiye'de istedikleri gibi yaşayacaklarına dair inançları kalmadığı için yurt dışına yerleşmek istediğinden söz ediyor. 18 ila 24 yaş aralığındaki gençler öncelikle çok yorgun. Bu grubun 67'si hayatının önemli bir dönemini kaçırdığını, ıskaladığını düşünüyor. "Hayatımın en mutlu olmam gereken döneminde gençliğimle ilişkimin zedelendiğini düşünüyorum" diyenlerin oranı 69, krizin kendisinden gençliğini ve gençliğinde yazacağı hikayeleri çaldığını düşünenlerin oranıysa 56. Gençlerin böyle düşünmesi çok doğal zira geleceklerine dair yatırımlar yapmaları, deneyim kazanmaları, gelişimlerini destekleyecek birikimler yapmaları gereken bir dönemde ekonomik krizin etkisiyle kısıtlanıyorlar. Uzmanlar, bu yaş grubunun tüm uyaranları bastırdığını, duyularını yaşayamadığını çünkü sosyalleşemediklerini, eğlenemediklerini ve hayatlarını küçültmüş durumda olduklarını belirtiyor. Gençler her günü aynı şekilde yaşadıklarını hissediyor ve en çok monotonluktan korkuyorlar. Bir de kendilerini arafta kalmış hisseden