Kentlerin yalnızca sanayi, ticaret ve turizmle değil; sporla da büyüyüp güçlendiği görüşü doğrudur.

Spor kulüplerinin artık birer takımın ötesinde, şehrin kimliğini, ekonomisini ve sosyal dokusunu şekillendiren önemli aktörler oldukları gerçeği ortadadır.

★★★

Maç günlerinin yarattığı ekonomik hareketlilikten, gençlere kazandırdığı disipline kadar, sporun hem ekonomik bir güç, hem de insan sermayesi yatırımı olduğu aşikardır.

Şehirlerin marka değerini yükselten en güçlü unsurlardan birinin de yine spor kulüpleri olduğu hepimizin bildiği hakikattir.

★★★

Dolayısıyla..

★★★

Spor kulüplerine yapılacak her yatırımın, aslında kentin geleceğine, kimliğine ve ekonomisine yapılan bir yatırım olacağı da sağlıklı bir tespittir.

★★★

Ve ilaveten..

★★★

Bu alanda sanayi ve iş dünyasına da görev düştüğü kesindir.

Sporun ekonomik potansiyelini doğru yönetmek, kulüplerle sürdürülebilir iş birlikleri kurmak, bu sektörü sadece "sponsorluk" değil, stratejik ortaklık olarak görmek gerektiği ortadadır.

★★★

Aslında sporun, kent ekonomisinin hem vitrini, hem de motor gücü olabilmesi mümkündür.

Yeter ki kentin önde gelenleri bu potansiyeli doğru anlasınlar ve birlikte değerlendirsinler.

★★★

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar'ın yukarıda sıraladığım bu özet görüşlerine katılmamak elde değil.

Hepsi doğru, hepsi yerinde saptamalar.

Yorgancılar bu sözlerini, İzmir Spor Kulüpleri Vakfı (İZVAK) ile İzmir Ekonomi Üniversitesi işbirliğiyle 8 aylık bir çalışma sonunda hazırlanan "İzmir Futbol Kulüplerinin Kent Ekonomisine Katkısı" konulu araştırmanın sunumu sırasında paylaştı.

★★★

Evet doğrudur..

★★★

Kulüplerimiz kent kimliğiyle bütünleşmiştir.

Sadece sportif değil, önemli toplumsal değerler de üretmişlerdir.

Kulüplerimiz, şehrin en değerli markaları, korunması gereken birer kent mirasıdırlar.

★★★

Ancak ve ancak..

Duyguların, isteklerin, hayallerin yanında bir de günümüz gerçekleri duruyor.

Onlar da tamamen ekonomiye bağlılar.