Kimseyi geride bırakma ama, nasıl

Bugün Dünya Gıda Günü.. Aslında, son yıllardaki en önemli günlerden biri haline geldi bugün.. Çünkü, dünyadaki gıda krizinin boyutları giderek artış gösterdi ve şu anda da kırmızı alarm veriyor. Dolayısıyla, bugün artık sıradan ele alınacak bir gün olmaktan çoktan çıktı. Aksine bugün, her ülkenin, her hükümetin, her ferdin bu konuyu derin derin düşünme ve sorunu ciddi biçimde çözme günüdür. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün kuruluş yıldönümü olan 16 Ekim tarihinde her yıl farklı bir tema ile gıda güvencesi ve gıdaya erişim sorunları hakkında farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. 2022 yılı için, "Kimseyi geride bırakma. Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam" teması benimsendi. Ancak gelin görün ki, son yıllar dünya için epey karanlıktı. Bırakın daha iyi yaşamı ve daha iyi beslenmeyi, her şey daha da kötüye gitti. İçinde bulunulan savaşlar, çatışmalar, göçler, iklim değişikliğinin her geçen gün daha yoğun biçimde hissedilen etkileri, COVID-19 pandemisi, küresel ve ulusal düzeyde farklı farklı boyutlarda yaşanmakta olan ekonomik krizler, gıdaya erişimde yaşanan sıkıntıları ve eşitsizlikleri katlayarak çoğalttı. Gıdaların insanların yaşamında vazgeçilmez bir yere sahip olduğu, yaşanan krizler sürecinde bir kez daha net olarak görüldü. Bu vazgeçilmezlik tarladan sofraya dek gıda üretim zincirini daha kırılgan hale getiriyor. Kırılganlıkları ortadan kaldırmayı ise daha önemli, hatta neredeyse yaşamsal hale sokuyor. Ben, Tarım ve Gıda Etiği Derneği'nin (TARGET) faaliyetlerini ve değerlendirmelerini yakından izlerim. Görüşlerine de önem veririm. Onların bildirdiğine göre, FAO ve TÜİK rakamları ile Ağustos ayı itibariyle son bir yılda dünyada gıda fiyatları 13, ülkemizde ise 94 artış gösterdi. Gıda üretiminde yer alan kimi temel girdilerde ithalata bağımlı olunması, yaşanmakta olan gıda krizini derinleştirdi. En yoksul 20'lik kesim, gelirinin 34'ünü vazgeçilmez ihtiyacı olan gıdaya ayırmak durumunda kalıyor. Böylesi büyük bir yüzde, sadece gıda güvencesini değil gıda güvenliğini de olumsuz yönde etkiliyor elbette. Merdiven altı üretime, sahte veya güvensiz gıdaya yönelen tüketici sayısı her geçen gün artıyor. TARGET'e göre, sorunların en başında, birincil üretimle uğraşan üreticilerimizin üretimden çekilmesi geliyor. Durumun düzelmesi, krizin en hafif biçimde atlatılması için,