Depremzedeyle uğraşmayın

Biliyorsunuz, 30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar açıklarında gerçekleşen deprem sebebiyle yıkılan binalarda 117 insanımız hayatını kaybetti ve pek çok bina hasar aldı. Yaşanan bu vahim depremde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre, İzmir il sınırları içerisinde 79 bin 272 adet bağımsız bölüm ağır, orta ve az düzeyde hasar gördü. Yıkılan veya hasar alan bu binaların önemli bir kısmı depremde en çok yarayı alan Bayraklı ilçesi sınırları içerisindeydi. Ayrıca bütün ilçelerde hasarlı binalar mevcut. Ama gelin görün ki, aradan geçen 27 ayda depremzedeler sorunlarıyla tamamen baş başa bırakıldılar. Oysa, dirençli bir kentin inşası için hasar alan binaların dönüşümü elzem. Ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ise ortada. Evlerini kaybeden, ortada bırakılan ve borçlanmak zorunda kalan depremzedeler ise, ekonomik krizden çok daha fazla etkileniyorlar. Halbuki, İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği, sorunların çözümü için bugüne kadar birçok talepte bulundu ve yetkililere yol gösterici oldu. Sorunların çözümü için hep iki önemli noktaya işaret etti. Biri depremzedelere sağlanacak olan sıfır faizli ve uzun vadeli kredi imkanı.. Diğeri de depremden hasar görmüş alanlara sağlanacak olan emsal artışı.. Emsal artışını büyük uğraşlar sonucunda almayı başardılar. Her ne kadar beklentileri tamamen karşılamasa da, piyasa koşullarına göre daha düşük bir faizle, kredi kullanımının yolunu açtılar. Ancak, emsal artışı verildiğinden bu yana karşılarına sürpriz bir şekilde Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) dikildi. TMMOB emsal artışına itiraz edip, konuyu mahkemeye taşıdı. İlgili imar planının iptali talebiyle hukuki süreç başlattı. Mahkemenin talebiyle hazırlanan bilirkişi raporu da depremzedeleri ayrıca hayrete düşürdü. İlgili plan notunun bir kamu yararı oluşturmadığını ifade eden bu bilirkişi raporu, depremzedeler tarafından kınandı ve reddedildi. Bugün evlerin dönüşümü için ortalama 600 bin lira ödemek gerekirken, emsal artışının