Atatürk her daim, her saniye, her an kalbimizde ve ruhumuzda yaşıyor.

Olayın olağanüstü tarafı ise, Büyük Önder'e olan sevgimizin, tutkumuzun ve saygımızın sürekli artıyor, özlemimizin de giderek daha fazla büyüyor olmasıdır.

Zamanla azalması beklenen duygular, konu Atatürk olunca, tam tersi şekilde biçimleniyor, katlanarak yükseliyor.

Gerçekten dünyada eşi benzeri görülmemiş muhteşem bir bağ bu..

★★★

Bu günlerde yine yoğun olarak Atatürk'ü hissediyor ve anıyoruz.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın ardından, Atamızı kaybettiğimiz 10 Kasım'da onu ve bıraktığı değerleri pek çok etkinlikte bir kez daha içimize çekiyoruz.

★★★

Herkes kabul ediyor ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk yalnızca bir askerî deha ve devlet adamı değil; aynı zamanda sanata, kültüre ve yaratıcılığa büyük önem veren bir vizyonerdi.

Onun açtığı çağdaşlık yolunda sanat, toplumsal dönüşümün, özgürlüğün ve uygarlığın vazgeçilmez taşıyıcısı oldu.

★★★

Bu gerçeklikten hareketle, 10 Kasım tarihinde Konak Pier'de açılacak olan ressam Süleyman Karakul'un sergisi, Atatürk'ün düşünce dünyasının sanat yoluyla yeniden yorumlanmasını sağlayan önemli etkinliklerden biri olacak mesela..

Ressam Karakul, kendi özgün üslubunun estetiği ile Atatürk, Cumhuriyet ve Ulusal Kurtuluş Savaşı resimlerini yeniden kurguluyor bu özel sunumunda..

Geleneksel tarih sahnelerinin dışına çıkarak, "Cumhuriyet Güneşi" başlıklı bu seride, büyülü bir gerçeklik diliyle Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i ele alıyor.

★★★

Onun tuvallerinde, savaşın karanlığı değil; yeniden doğuşun aydınlığı öne çıkıyor.

Dalgalar halinde çoğalan renk katmanları, Anadolu'nun toprağını, emeğini ve umutlarını simgeliyor.

Çocuk figürleri, uçurtmalar ve çalışkan eller, yalnızca geçmişin bir hatırası değil; Cumhuriyet'in geleceğe uzanan ışığının da işaretleri oluyor.

★★★

Atatürk, bu resimlerde yalnızca bir kumandan ya da tarihsel bir figür değil; halkıyla bütünleşen, onların alın terine, hayallerine ve umutlarına yön veren bir lider olarak beliriyor.