Ülkemizde sağlık turizminin doğduğu şehir İzmir diye bilinir.

Fakat gelin görün ki, bugün İzmir, sağlık turizmi potansiyeli açısından Türkiye'de ancak sekizinci sırada yer alıyor.

1991 yılında Resmî Gazete'de İnciraltı ile aynı gün "Turizm Bölgesi" ilan edilen Antalya Belek'te bugün; 50'e yakın turizm tesisi, 55 binin üzerinde yatak kapasitesi ve yaklaşık 30 bin kişiye istihdam imkanı bulunuyor.

★★★

İzmir iki kez İnciraltı ile birlikte EXPO adayı olmuş, dünyaya kalbini açmış bir şehir olmasına rağmen; şehrin en kıymetli mücevherlerinden İnciraltı'nın 34 yıldır planlanamaması nedeniyle büyük bir kayıp yaşıyor.

İnciraltı ve Bahçelerarası'nda planlamanın hala yapılmamış olması, artık açık ve net bir şekilde kamu zararına dönüştü.

Doğası yıpranmakta, alan atıl kalmakta ve kamuya hiçbir fayda sağlamayan düğün salonları, nargile kafe, mangalcılar gibi günübirlik işletmelerle potansiyeli heba ediliyor.

★★★

Oysa herkes biliyor ki; İnciraltı, konumu, ulaşımı ve termal kaynaklarıyla Türkiye'nin en güçlü sağlık turizmi bölgesi olabilir.

2015 ve 2020 EXPO adaylığı süreçlerinde bunun mümkün olduğunu tüm dünya gördü.

İzmir'in sadece 12 yılda kaybı en az 15 milyar dolar oldu.

★★★

Eğer EXPO 2020 için 2013'te yapılan planlar yürürlüğe girseydi veya verilen sözler tutulmuş olsaydı, İnciraltı bugün sağlık turizmi, otelcilik, ticaret ve yatırım alanlarında yıllık en az 1,2 ila 1,5 milyar dolar ekonomik hacim yaratıyor olacaktı.

Bu kayıp sadece bir plan gecikmesi değil; bu, İzmir'in geleceğinin, istihdamının ve ekonomik gücünün ertelenmesidir.

Kentin kaderi kişisel tercihlere, kurumsal inatlara ve siyasi hesaplara daha fazla bırakılamaz.

★★★

İnciraltı planlandığında; 2 milyon 200 bin metrekarenin üzerindeki kamuya terk edilecek alanda İzmir, iki yeni kent ormanı büyüklüğünde nitelikli yeşil ve sosyal alanlar ile şehrin acil ihtiyacı kamusal alanlar kazanacak.

★★★

İnciraltı planlandığında; yeni oteller, sağlık tesisleri, geriatri merkezleri ile yaklaşık 30 bin kişiye yeni istihdam sağlanacak.