Sırada Türkiye mi var

ABD'nin ve İsrail'in, İsrail'in kendisine karşı tehdit olarak gördüğü Irak'ı, Suriye'yi, Libya'yı din, mezhep, etnik kimlik üzerinden böldükten ve parçaladıktan sonra, şimdi de İran'ı hedef haline getirmeleri, sırada Türkiye'nin olup olmadığı tartışmalarını beraberinde getirdi.

Türkiye, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ve Beşşar Esad, İran'ın dini liderleri Ayetullah Humeyni ve Ali Hamaney gibi, ABD'ye ve İsrail'e meydan okuyan liderler tarafından yönetilseydi, sırada Türkiye olurdu.

Ancak AKP iktidarı, ABD'nin, Britanya'nın, Avrupa Birliği'nin, İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğine göre, sırada neden Türkiye olsun Emperyalizm, kendisine hizmet eden bir yapıyı neden ortadan kaldırsın

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'ye ait "Büyük Orta Doğu Projesi"nin eşbaşkanı olduğunu defalarca açıkladı.

AKP hükümeti, Irak'ın işgal edilmesi amacıyla, Türkiye'ye yaklaşık 60 bin ABD askerinin konuşlanması konusunda, TBMM'ye "1 Mart tezkeresini" sundu.

AKP iktidarında, CIA destekli Fethullah Gülen çetesinin düzenlediği "Ergenekon", "Balyoz", "Casusluk", "Oda TV" kumpaslarıyla, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını, laik ve üniter yapısını savunan komutanlar, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler, siyasetçiler, yıllarca hapishanede yattı; Genelkurmay Başkanlığı'nın "kozmik odasındaki" gizli bilgiler, FETÖ'nün eline geçti.

CIA ve o dönemde AKP destekli Fethullah Gülen çetesi, "1 Mart tezkeresinin" TBMM'de reddedilmesine öncülük eden ve "Ergenekon", "Balyoz" gibi kumpas "davalarında" mağdurların avukatı olduğunu ilan eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a "kaset kumpası" kurdu, onun istifa etmesine yol açtı.

AKP iktidarı, Irak'ın, Suriye'nin, Libya'nın din, mezhep, etnik kimlik üzerinden parçalanması sürecinde, ABD'nin ve İsrail'in taşeronluğunu yaptı; Suriye'deki hükümet karşıtı İslamcı silahlı grupları donattı, eğitti, onlara lojistik ve maddi destek sağladı.

AKP iktidarı, ABD'nin, AB'nin, Britanya'nın talepleri doğrultusunda, Türkiye'yi AB'nin göçmen deposuna çevirdi, Türkiye'nin sınır güvenliğini ortadan kaldırdı ve göçmenleri kabul ederek, tarihin en büyük göçmen istilasına neden oldu.

AKP iktidarı, Ege'de hava ve deniz sahasının Yunanistan tarafından ihlal edilmesine ve uluslararası hukuk açısından statüsü belirlenmemiş adacıkların Yunanistan tarafından işgal edilmesine göz yumdu; KKTC'yi her alanda yalnız bıraktı.