Öğrenci öğretmen oldu

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun önce üniversite diplomasının hukuka aykırı biçimde iptal edilmesi, arkasından da tutuklanması üzerine, en büyük tepkiyi, üniversite öğrencileri ve gençler verdiler.

İstanbul Üniversitesi'nde görevli üç sözde "öğretim üyesi" hazırladıkları "raporla", Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal ettirerek, padişahlık sarayının emrinde anayasaya aykırı hareket eden sözde "savcılar", "hâkimler", "valiler", "polisler", "bilirkişiler" örgütüne "öğretim üyelerinin" de katılmasını sağladıkları gibi, meslek ahlakını ve ilkelerini de ihlal ettiler.

Kumpas "davası" üzerinden tutuklama uygulamasıyla birlikte, bu hukuksuzluğa ve ahlaksızlığa karşı ilk etkili tepkiyi veren ise öğretim üyeleri değil, öğrenciler oldu!

Büyükler ve öğretim üyeleri, gençlere ve öğrencilere örnek olacaklarına, gençler ve öğrenciler, büyüklere ve öğretim üyelerine örnek oldular, herkese bir hak, hukuk, adalet, ahlak ve erdem dersi verdiler.

Öğrenciler ve gençler, sosyal medyada yaptıkları açıklamalarla tepkilerini ortaya koydular; anayasanın 34. maddesinin tanıdığı izinsiz gösteri yürüyüşü ve toplanma hakkını kullanarak, meydanlarda, caddelerde, sokaklarda iktidarı protesto ettiler; örgütlü bir biçimde tüketici boykotu eylemleri gerçekleştirdiler.

Protesto eylemleri sırasında bazı polisler öğrencilere biber gazı sıktı, copla, tekmeyle, tokatla, yumrukla saldırdı, hakaret etti, işkence uyguladı; bununla da yetinilmedi, yüzlerce öğrenci gözaltına alındı ve tutuklandı.

Ancak öğrenciler ve gençler yılmadılar, korkmadılar ve cesur bir biçimde, hem kendi geleceklerine hem de ülkenin geleceğine sahip çıktılar.

AKP iktidarı ve "Cumhurbaşkanı" Recep Tayyip Erdoğan, halkın desteğini yitirdiği için, sözde "savcıların", "hâkimlerin", "valilerin", "polislerin", "bilirkişilerin", "öğretim üyelerinin" arkasına sığınarak iktidarını korumaya çalışmaktadır.

AKP'nin 2015 yılının kasım ayındaki seçimlerde yüzde 49 olan oyu, 2018 seçimlerinde yüzde 42'ye, 2023 seçimlerinde yüzde 35'e düştü.

Yapılan tüm araştırmalara göre AKP'nin 18-19 Mart darbesinden önce oy oranı, bir yıl içinde, yüzde 30'a kadar düşmüştü; 18- 19 Mart darbesinden sonra da, birkaç hafta içinde, yüzde 30'un da altına düştü ve CHP birinci parti olarak aradaki farkı açtı.

Kronik bir biçimde anayasayı ihlal ettiği için, siyasi partiler yasasına göre, siyasi bir parti olup olmadığı bile tartışmalı olan AKP'nin yönetim kademesinde ve medyadaki propagandistleri arasında bir fire oluşmasa da ve herkes Erdoğan'a mutlak bir biçimde biat etse de, AKP, seçmen tabanında, yıllardır büyük fireler vermektedir.