Nereye sürükleniyoruz

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer aylardır; Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, tarihçi-yazar Çiğdem Bayraktar Ör, sanatçı menajeri Ayşe Barım, astrolog Hilal Saraç haftalardır; BİRTEK-SEN sendikası başkanı Mehmet Türkmen günlerdir tutuklular ve hapisteler.

Bunun dışında son aylarda onlarca kişi gözaltına alındı, adli kontrol koşuluyla ve yurtdışına çıkış yasağıyla, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Kamuoyunda tanınmayıp gözaltına alınan veveya tutuklanan kaç vatandaşın olduğu da belirsiz!

Birçok insan, tutuksuz yargılama olanağı da varken, katillere, tecavüzcülere, hırsızlara uygulanan tutuklu yargılama yöntemiyle, fiilen hüküm giymiş gibi cezalandırılıyor, ailelerinden, çocuklarından, annelerinden, babalarından, eşlerinden uzakta tutuluyor, hapiste olanlarla birlikte, aileleri ve sevenleri de cezalandırılmış oluyor!

Kin ve nefret duygusu, narsizm, megalomani ve kibirle harmanlanınca, merhamet ve vicdan duygusu da ortadan kalkıyor; kişisel komplekslerin ve özgüvensizliklerin sonucunda, hınç duygusuyla beslenen sadizm ve sadofaşizm yaygınlaşıyor.

AKP'nin "yeni Türkiye" olarak adlandırdığı dönemde manzara böyle!

Söz konusu tutuklamalar sürecinde büyük aile trajedileri de yaşanıyor. Örneğin Çiğdem Bayraktar Ör'ün babası Ali İhsan Bayraktar, kızının bir sosyal medya paylaşımı ve eleştirisi nedeniyle tutuklanmasından dolayı yaşadığı acının da tetiklemesiyle, kızı tutuklandıktan sonra hastanelik oldu, hayati tehlike nedeniyle yoğun bakımda entübe duruma geçti.

Avukatları bu durumu "savcıya" ve "mahkemeye" bildirmiş olmalarına rağmen, Çiğdem Bayraktar Ör için hâlâ bir tahliye kararı çıkmadı.

Ali İhsan Bayraktar, kızı hapiste iken veya çıktıktan sonra ölse, bunun hesabını kim nasıl verecek Bir babanın ve kızının çektiği bu acılar nasıl açıklanacak

Türkiye'deki bu manzaraları, ne ahlakla ne erdemle ne adaletle ne dinle ne anayasayla, yasayla ve hukukla açıklamak olanaklı değil!

Son olarak, Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) yöneticileri Ömer Aras ve Orhan Turan, Türkiye'deki hukuki, siyasi ve ekonomik sorunlara dikkat çektikleri için, AKP Genel Başkanı ve "Cumhurbaşkanı" Recep Tayyip Erdoğan tarafından hedef haline getirildiler; arkasından "polis" zoruyla "savcılıkta" ifade vermeye götürüldüler, "mahkeme" tarafından yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldılar!