İslamcı-Kürtçü ittifak

2015 yılındaki sözde çözüm sürecinde, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, "Biz bir pazarlık hareketi değiliz. Asla ve asla AKP ile aramızda kirli bir işbirliği ve pazarlık olmadı, olmayacak. Seni başkan yaptırmayacağız" diyerek, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözde başkanlık, aslında padişahlık düzeni kurma heveslerinin kursağında kalmasını sağlamıştı.

Demirtaş'ın bu çıkışı sonrasında AKP oy kaybına uğramış ve tek başına hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamamıştı.

Bu seçimden sonra, IŞİD'in ve PKK'nin terör eylemlerinde artış meydana gelmiş, aynı yıl gerçekleşen ikinci seçimde, AKP, MHP'nin de desteğiyle, hükümeti kuracak çoğunluğu elde etmişti.

Demirtaş aynı yıl yaptığı bir açıklamada, "'Seni başkan yaptırmayacağız' ideolojik bir çatışmanın formüle edilmiş halidir. Bir tarafta sağ, neoliberal, Türk-İslamcı ve hilafeti esas alan bir yapı vardır. Biz onun dayattığı başkanlık sistemine karşı çıkarak ideolojik bir duruş sergiledik" demişti.

Sekiz yıldır hapishanede yatan Demirtaş, geçtiğimiz hafta sonu, Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan'dan oluşan "İmralı heyeti" ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada ise şunları ifade etti:

"İmralı tecrit adasında demokratik çözüm ve barış için büyük çaba sarf eden sayın Abdullah Öcalan'a güven ve desteğimin tam olduğunu belirtmek istiyorum... Sayın Öcalan, koşulları oluştuğunda bu konuda bir inisiyatif alacaksa, yanında olacağımızı belirtiyoruz. Olası bir çağrının tüm inisiyatifi elbette kendisindedir Yine bu kritik ve tarihi dönemde, sayın cumhurbaşkanı başta olmak üzere, sayın Devlet Bahçeli, sayın Özgür Özel ve diğer tüm parti liderlerine, barış için aldıkları ve alacakları inisiyatifler nedeniyle teşekkürlerimi sunuyor, desteğimi iletiyorum."

Bir insanın yıllarca hapishanede kalması elbette kolay bir şey değildir. Bazı insanlar, yıllarca hapishanede kalmalarına rağmen, siyasi ilkelerinden, ideolojilerinden ve direnişlerinden vazgeçmeyecek kadar güçlüdür. Bunun tarihte birçok örneği vardır. Ancak bazılarının dayanma gücü daha zayıf olabilir.

Bunun dışında, Demirtaş'ın serbest bırakılması için, başka bir kirli pazarlık daha devreye girmiş olabilir.

Demirtaş'a sormak gerekir: Acaba geçtiğimiz on yıl içinde Erdoğan, "sağ, neoliberal, Türk-İslamcı ve hilafeti esas alan bir yapıdan" vazgeçmiş midir

Tabii ki hayır! AKP'nin ve Erdoğan'ın amacı, diktatörlük ve padişahlık düzenini sürdürmek, teokratik monarşik bir düzen kurmaktır. Yıllardır yaşanan bütün olgular bunu göstermektedir.