AKP iktidarının Cumhuriyet Halk Partisi üzerinde uyguladığı hukuk dışı baskılar Türkiye için birçok olumsuz sonuç doğurmaktadır. Bunların başında elbette demokrasinin, laikliğin, sosyal devletin ve hukukun aldığı ağır darbeler vardır. Türkiye, anayasadaki demokratik laik sosyal hukuk devleti ilkesi açısından tarihinin en karanlık dönemini yaşamaktadır ve bu yaşananlar gelecek kuşaklar için iyi bir örnek oluşturmamaktadır.
Bu baskılar sadece CHP ile ilgili bir konu değildir. AKP iktidarı CHP üzerinden cumhuriyetin, demokrasinin, laikliğin, sosyal devletin, hukuk devletinin çökertilmesi operasyonunu yürütmektedir ve bu operasyonun emperyalizm boyutunda uluslararası bağlantıları vardır. Bu nedenle CHP'li olsun veya olmasın herkesin CHP'ye sahip çıkması tarihsel ve yaşamsal bir zorunluluktur ve sorumluluktur.
İkincisi, CHP üzerinde uygulanan baskıların ve demokratik, laik hukuk devletinin ortadan kaldırılmasının çok ağır bir ekonomik maliyeti vardır. İstanbul Belediye başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na karşı gerçekleşen 18- 19 Mart 2025 darbesinden bugüne kadar Türkiye yüzlerce milyar dolarlık kayba uğramıştır. Yıllardır yüksek enflasyon, Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, büyüme hızının düşmesi, üretim ekonomisinin yetersizliği ve gelir dağılımındaki dengesizlik bağlamında büyük bir ekonomik krizle mücadele eden Türkiye'nin, AKP'nin bu baskıcı yönetim biçimiyle ekonomik açıdan toparlanması kategorik olarak olanaksızdır.
AKP'yi yönetenlerin bunu bildikleri halde CHP üzerindeki baskılarını artırarak sürdürmeleri, sadece demokrasiyi, laikliği, sosyal devleti, hukuk devletini değil, ekonomiyi de umursamadıklarının en büyük kanıtıdır. AKP'nin ekonomiyi krizden çıkartmak gibi bir amacı ve niyeti yoktur. Olsa CHP üzerindeki bu baskılara son verirdi ve bağımsız bir yargının yeniden kurulması doğrultusunda mücadele verirdi.Halkın egemenliğini gasp eden, seçme ve seçilme hakkını bile ortadan kaldıran AKP'nin odaklandığı tek şey, anayasa ve hukuk dışı gayri meşru iktidarını sürdürmektir. AKP halkın egemenliğine değil, polise, kodese ve ABD emperyalizmine dayanarak iktidarını sürdürmeye çalışmaktadır.
***
CHP ise, hem Türkiye'nin ana muhalefet ve birinci partisidir, hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisidir. CHP, 9 Eylül 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuştur ve bu hafta 102. kuruluş yıldönümünü kutlamıştır. CHP'nin kökeni, 4 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi'nde kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'dir. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, bağımsızlık yolunda Kurtuluş Savaşı'nı yürüten örgüttür ve kurucusu yine Atatürk'tür.