CHP programında laiklik

CHP'nin geçtiğimiz hafta açıklanan yeni parti programı taslağında çok önemli ve doğru açılımlar olmakla birlikte, çok ciddi ve önemli eksikler de bulunmaktadır.

Mevcut parti programında "altı ok" ilkeleri, "Atatürk Devrimleri ve Altı Ok İlkeleri" üst başlığı altında yer alırken yeni taslakta bu ilkeler "Giriş" adlı bir bölümün içine gömülmüştür.

Program taslağında en fazla eksikliğin görüldüğü alan da laikliktir!

Laiklik, dinin devlet, siyaset, hukuk ve eğitim işlerine karışmaması, devletin de bu koşulla dindar vatandaşın dini inanç ve ibadet özgürlüğünü ve dinsiz vatandaşın da felsefi görüşünü ve yaşam tarzını güvence altına almasıdır.

Taslakta ise böyle bir tanım ortaya konmamaktadır.

Anayasanın 24. maddesindeki, "Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandıramaz" ifadesi bile laikliğin ne olduğunu, CHP'nin program taslağından daha iyi açıklamaktadır. CHP parti programının anayasanın bile gerisinde kalması trajiktir.

Ayrıca mevcut programda var olan, "Devletin ve kurumlarının, toplumun, hukukun ve eğitimin laik olması, asla ödün veremeyeceğimiz temel kuraldır. Laiklik ilkesinin temel amacı aklın özgürleştirilmesidir. Bu anlayışla, siyasetin dini istismar etmesine kesinlikle karşıdır. Ne dinin siyasallaştırılması ne de siyasetin dinselleştirilmesini kabul etmez. Devletin dini olmaz. Din kamusal alanın değil, özel alanın olgusudur" ifadeleri de, yeni program taslağından çıkartılmıştır!

Taslakta Türkiye'nin AKP döneminde yaşadığı teokratik savrulmaya, laiklik ilkesinin ihlal edilmesine; eğitimin, siyasetin, kamu kadrolaşmasının, sivil toplum örgütlenmesinin dinselleşmesine yönelik çözüm önerileri de yeterli biçimde yer almamaktadır.

***

Program taslağında, "Özgür Birey, Güçlü Gelecek ve Kalkınma İçin Eğitim" başlıklı bölümde, bilimsel ve laik eğitim modeline değinilmekte ve bu bağlamda "CHP'nin inşa edeceği eğitim sisteminde devletin eğitim sorumluluğu, hiçbir şekilde dernek, vakıf, cemaat, tarikat, STK, siyasi yapı veya benzeri üçüncü taraflara devredilemez. Bu ilkeye aykırı hiçbir protokole, anlaşmaya, işbirliğine ve uygulamaya izin verilmeyecektir" ifadeleri yer almaktadır.

Bu ifadeler laiklik açısından olumlu olmakla birlikte, program taslağında, "4+4+4" olarak bilinen dinselleşmiş eğitim modelinin ve zorunlu din dersi uygulamasının kaldırılacağına; imam hatip okullarının, kuruluş amacına uygun olarak camilere imam ve ilçelere, illere müftü yetiştirmek amacı taşıyan meslek okullarına dönüştürüleceğine; ihtiyaç ötesi imam hatip, ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinin ve yasadışı Kuran kurslarının kapatılacağına; yasal Kuran kurslarının reşit vatandaşlar için açılacağına; ilköğretim öncesi dinsel eğitime ve ilköğretim ile lise ders müfredatında din dersi dışındaki derslere dini konuların eklenmesine son verileceğine dair hiçbir ifade yer almamaktadır.