AKP'nin, toplumun ve siyasetin tüm muhalif kesimleri üzerinde uyguladığı anayasa ve hukuk dışı ağır baskılar, tutuklamalar, gözaltılar, işkenceler, sansür uygulamaları ve kurulan diktatörlük rejimi nedeniyle, Türkiye bir ulusal güvenlik ve beka sorunu yaşama noktasına geldi.
Devleti yönetenlerin ve devletin kurumlarındaki bazı görevlilerin, anayasaya aykırı kararlar almaları ve hükümet üzerinden devlet ile milleti karşı karşıya getirmeleri durumunda, bir ülkenin varoluşsal sorunlar yaşaması kaçınılmazdır.
Türkiye ancak, devletin kurum ve kuruluşlarının her kademesinde görevli olan kamu çalışanlarının, anayasaya uymakla yükümlü olduklarını kavramalarıyla kurtulabilir.
Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı gibi kurumlarda ve onlara bağlı kurum ve birimlerde, en alttan en üste, her kademede görev alan kamu görevlileri; örneğin savcılar, hâkimler, valiler, polisler, askerler, anayasada var olmayan bir yetkiyi kullanamazlar, anayasaya aykırı hareket edemezler.
Bu mutlak, kesin kural ve ilke anayasanın 6., 8. ve 11. maddelerinde açık ve seçik bir biçimde ortaya konmuştur:
Anayasanın 6. maddesinde şu ifade yer alır:
"Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Türk milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz."
Bu maddede bir yandan egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu vurgulanırken bir yandan da, "Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." ifadesiyle, devlet yetkisini kullanmanın mutlak sınırı çizilmiştir.
Bu sınır anayasadır!
Anayasanın 8. maddesinde de şu ifade yer alır:
"Yürütme yetkisi ve görevi, cumhurbaşkanı tarafından, anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir."
Bu maddede de "Cumhurbaşkanı" Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasaya aykırı olan yürütme yetkilerini ve görevini kullanamayacağı açıkça yazılmıştır.
Anayasanın 11. maddesinde de şu ifade yer alır:
"Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar anayasaya aykırı olamaz."
Bu maddeden de açıkça anlaşılacağı gibi savcılar, hâkimler, valiler, polisler, askerler, anayasaya aykırı bir karar alamazlar, anayasaya aykırı bir talimat veremezler; ayrıca anayasaya aykırı bir kanun da çıkartılamaz.