Sizlere çok alkış

Şimdi elimden geldiğince Bodrum rehberi sunacağım size. Biliyorum değer veriyorsunuz, biliyorum diğer gezip tozanlar gibi yalan görmüyorsunuz burada. Peki bakalım mı neler varmış Bodrum'da, sezonun tam göbeğinde... Hemen de belirteyim, ne hanut ne başka bir şey, sadece gözlem ve hak edilmiş yerleri yazdım. Devamını da yazacağım...

Mesela havalimanında uçaktan indiniz. "Zaten yol yorgunuyum, şimdi kim gidecek taaa şehir içine kadar" diyorsunuz... İşte size göre bir otel: Titanic Luxury Collection Bodrum.
Güvercinlik Koyu'nun eşsiz maviliğine konumlanmış. İlginçtir, ben hiç gitmemiştim. Geçen hafta 3 gün oradaydım.
Bakın ben pek 'her şey dahil' otel sevmem.
Ama ilk dikkatimi çeken, hem çocuklu ailelerin hem çift ya da bekâr gidenlerin isterse, ayrı takılma-eğlenme, gerekirse de bir arada bulunma alanları ve özgürlüklerinin olması.
Bunu ayırmak büyük iş.
Oda seçeneklerine gelelim. Eğer "Odamda keyif yapayım, arada yemeğime ineyim" diyorsanız, havuzlu odaları tam size göre.
O odaların dizaynı dört dörtlük olmuş.
Ben Almanya'daki meşhur Hasır Restoran'ın sahibi olduğunu bilmiyordum Titanic Grubu'nun.
O restoranı da getirmişler Bodrum'daki otele.
Öğle ve akşam saatleri arasında ücretsiz Hasır lezzetlerini sunuyorlar. Pidesi, lahmacunu... Ve bana kızmayın ama 'Berlin usulü' döneri. İyi ki yok İstanbul'da da azıcık göbekle sürdürüyoruz yaşamımızı!
"Tatile geldim, ne Türk mutfağı!" diyorsanız Yunan, Uzak Doğu ve steak restoranları da var.
Öyle gece 10-11 oldu mu bitmiyor hayat. Sizi dansçı kızlar eşliğinde otelin beach eğlencesine davet ediyorlar.
E doyulmaz ama kararında bırakmak da şart.
Her sene olsa her sene giderim, çok net söylüyorum.

Haberin Devamı

Michelin yıldızlı tatil

Ben hareketli yerlere yaklaşayım, hatta Yalıkavak'a gideyim...
Tilkicik Koyu'nda 3-4 yıldır beach olarak hizmet veren Ruins, bu sene Ruins Luxury Resort adıyla otelini de açtı.
Sahibi Nurçe Erben'den bahsetmiştim daha önce.
Tamamen kadın emeğiyle oluşturduğu sistemini güçlendirmiş. Turizmden kazandığını yine turizme yatırmayı kafaya koymuş ve çok pratik bir otel açmış.
Pratik diyorum, çünkü her yere ulaşım çok kolay.
Odadan plaja, plajdan restorana, restorandan hoop bara...
Bence tasarım oteli olmaya da adaylar, çünkü heykelleri, beach kenarındaki o ince detayları ve tabloları bazen denizden kafayı kaldırıp oralara baktırıyor.
Otelde ayda dört kere Michelin yıldızlı ünlü şef Atilla Heilbronn'un tadım menüsü geceleri oluyor. Urla'da yeri Atilla'nın ama Nurçe ve ekibi onu Bodrum'a getirerek o deneyimi misafirlerinden esirgemiyor. Yemeği de şahane bir gün batımı eşliğinde yiyorsunuz.
Oteli daha fikir aşamasındayken Barselona'ya gitti geldi Nurçe. Ve oradan ünlü Sips Bar'ı getirdi Türkiye'ye. Otel dışından müşteri yağıyor Sips'e. Çalışanlar arasında Barselona merkezden gelenler de var. Muhtemelen deneyimlediğiniz en nadide kokteylleri içmiş olacaksınız. Hiç abartı değil.

Haberin Devamı