Sahi nasıl olur

Kafalardaki soruyu sormuş Ahmet Hakan.

Demiş ki "Savcı Serenay Sarıkaya ile Mert Demir'in ilişkisi reklam aşkıysa, bunu nasıl kanıtlayabilir ki"
Doğru.
Bu ispatlanamaz bir durumdur bana göre de.
Eğer ki o konuşulan 5 milyon dolar iddiası doğruysa, budur ispat edilebilmeye daha yakın olan mevzu.
Ona da bakın yakın diyorum. Çünkü minare-kılıf mevzusu vardır böyle işlerde.
Ayrıca eminim, savcı böyle sorulara alışık olmadığı için o da zorlanacaktır.
Gerçi verilecek cevaplar belli.
"Ne reklamı, ne parası! Biz bir ilişki yaşadık ve bitti" diyeceklerdir.
Bu kadar basit.
Zor bir iş yani.
Bakalım, neler olacak göreceğiz...

Neler olmuş yıllar boyu

Menajerlik sektöründeki tekelleşme iddiası sonrası nasıl da sesler yükselmeye başladı.
Nasıl herkes çıkıp bir bir açıklama yapıyor.
Açıklama yapanların dışında, benim arkadaşım olup bildiklerini ulu orta söylemek istemeyenler de var. Ve hiç şaşırmıyor onlar çıkan bu haberlere.
Aralarında "Yıllarca işimize engel olundu" diyenler mi dersiniz, "Sektörden uzaklaştırıldım" diyenler mi... Nedenini, nasılınız bilemeyiz tabii ki.
Ama yıllar boyunca birçok kişi haksızlıklara maruz kalmış.
Buna bazı menajerlik şirketlerinin başarısı mı dersiniz, yoksa domine etmek yani bir bakıma tekelleştirme yeteneği mi bilemem.
Tek bir şey biliyorum, o da yıllarca ekmeğiyle oynanmış yetenekli isimlerin.

Haberin Devamı

Süreç nasıl yönetilebilirdi

Düşündüm durdum.
Ortada bir isim geçmiyorken, acaba süreç başka türlü yönetilebilir miydi diye...
Sanırım evet.
Ne kadar piyasa bilse de, birçok kişi bilmiyordu ID İletişim'i de, Ayşe Barım'ı da, Serenay Sarıkaya'yı da.
Acaba diyorum sussalardı, hiç açıklama yapmasalardı, bu mevzu kapanıp gider miydi
Çünkü apaçık belli ki aylar önceki yazıyı ortaya koyarak birileri tekrar gündeme getirdi.
Bazen susmak en iyi cevap olabiliyor çünkü.
Neyse, kendi kararlarını verdiler ve "Hiçbir şeyden korkumuz yok" mesajını ilettiler kamuoyuna aslında.
Ama diyorum ya sanki sessizlik daha iyi bir strateji olabilirdi.

Mutluyuz onlarla

Tıbbi antropolog Gideon Lasco bir makalesinde Türk halkının kedilerle güçlü bağından bahsetmiş.
Türkiye'yi ziyareti sırasında karşılaştığı kedi-insan yakınlığına uzunca bir yer vermiş.