Yok iyi değilsiniz... Yok yok normal de değilsiniz... İşin kötü tarafı tedaviniz yok. İşin daha kötü tarafı size maruz kalan gencecik insanlar var. Dilan Polat, hayatını kaybeden Nihal Candan'ın kardeşi Bahar'ı aldı yanına, Nihal'in helvasını kavurdu. Bunu da paylaştılar! Diyorlar ki; "İkinci gün bugün, helva yapıyoruz." İyi de helva 7'nci, 40'ıncı ve 52'nci günlerde kavrulur. Dua eşliğinde...

Bazen gördüklerinizi rüya
sanırsınız. Ben bu görüntüleri öyle sandım mesela. Çünkü gerçek olamayacak kadar ütopikti izlediklerim. Dilan Polat almış Nihal Candan'ın kardeşi Bahar'ı yanına, Nihal'in helvasını kavuruyor!
O sırada Bahar garip garip cümleler kuruyor. İkinci gün olduğundan bahsediyor.
O kadar haberleri yok ki; bu işler 7'nci, 40'ıncı ve 52'nci günlerde olur aslında. Üstelik dua eşliğinde.
Bir durun be! Hiç mi saygınız yok Haydi diyelim yaptınız. Bunları paylaşmak nedir
Bu kadar mı hastalandı ruhunuz Bu kadar mı vicdanınız yok Yaşadıklarınızdan hiç mi ders çıkarmadınız Bu sosyal medya merakı nedir Yaptığınız acıdan beslenmek değil de nedir
Yetenekleriyle, işleri güçleriyle bir arpa boyu yol alamamış ve alamayacak insanların sığınağı işte sosyal medya.
Oradan gelen yorumlar, beğeniler onlar için aylık yatan yüklü maaşın verdiği haz gibi.
Bahar'a zaten söylenecek laf yok. Yazık. O hiç normal değil belli. Ama düşün kardeşim bu milletin yakasından!
Maruz bırakmayın iğrenç hareketlerinize bizi.
Vicdanlar sızladı şu paylaştığınız videodan sonra.
Azıcık yahu azıcık utanmanız olsun. Gına geldi Dilan'ından da Bahar'ından da...

Önce biraz düşünün!

Bakın gencecik bir insan hayatını kaybetti. Çok eleştirilmişti Nihal Candan. Çok acımasızcaydı o eleştirilerin büyük kısmı. Sonra hapishane süreci ve yakalandığı anoreksiya yani yemek yiyememe hastalığı...
Sizce insanlar bilerek mi yemiyorlar Bilerek mi zayıflıyorlar Hayır!
Bu bela hastalığa yakalanınca bir dilim ekmek yiyemiyorsun.
Yemek için yalvarıyorsun ama yok, olmuyor!
Sonra psikolojisi zayıflıyor insanın, hatta ölmek istiyor bazen.
Kilo alanla da, verenle de dalga geçmeyin!
İnsanları görür görmez "Göbeğe bak" demeyin!
"Ooo sen 'obez' olmaya doğru gidiyorsun" demeyin!
"Ne kadar kilo vermişsin, kemiklerin sayılıyor" diye zorbalamayın! Sonra kimisi yemek yemeyi bırakıyor, kimisi ne olduğu belli olmayan iğnelere başvuruyor. Günün sonunda ağzınızdan çıkan o kelimeler ölümcül bir silaha dönüşüveriyor!

Kim karar veriyor

Müzik şirketleri teker teker açıklama yapıyor. Hepsinin dilinde 'Spotify' var. Hepsinin ortak söylemi; 'haksızlık'.
Peki çözüm nerede Kimde
İşte onun cevabı henüz yok.