Mevzu olmaması gereken bir mevzu

İki bölüm halinde incelemek lazım 'erkekler hesap ödemeli mi' konusunu... Bana göre ödemeli, hatta bu konu mevzu bile olmamalı. Ama öyle insanlar var ki önemsiz para mevzularını bile mesele ediyor. Ağzımızın tadını kaçırıyorlar...Para günümüzde böylesine söz sahibiyken bu konu haklı olarak tartışılır.Psikolog Esra Ezmeci bir televizyon programında şöyle söylemiş;Hesabı ödemeyen erkeğe saygı duyulmaz.Siz kadınlar! Sakın ha ödemeyin. Erkekler yatırım yaptığı, para harcadığı kadını unutamıyor."Bunlar ağır telkinler...'Erkeğe saygı duymayın' diye gazlamayın kadınları.'Erkekler yatırım yaptığı kadınları unutmaz' gibi saçma bir sözle doldurmayın. Ayrıca nasıl yani 'Arsa' mı kadınlar Bu çok garip bir benzetme... Ne demek yatırım yapmak...Sakın ha, aman ha, asla gibi kelimelerle doldurmayın insanları!Bunu duyan bazı kadınlar erkekleri sadece para kaynağı olarak görür. Kendi hayatı için hiçbir şey yapmaz, 24 saatini tembellik yaparak alışverişte geçirir.Günün sonunda da 'amaaan zaten bana bakan var. Bana ne' der.Sana bakan var haklısın da, saygı duyan var mı orası daha önemli bence...Haberin DevamıHesabı tabii ki de erkek öderŞimdi gelelim 'hesabı kim ödemeli' tartışmasına.Hiç süslü cümlelere, 'ama'sına, 'fakat'ına falan gerek yok.Hesabı erkek ödemeli.Zaten genellikle erkekler davet ediyor kadınları yemeğe. Davet ettiğin yerde hesabı kadınlara mı ödeteceksin Ya da ikiye mi bölelim diyeceksinOlmaz o...Erkeklere illa çok lüks restorana gidin demiyorum. Bütçenize göre bir yer seçin ama gittiğiniz o yerde mutlaka hesabı siz ödeyin diyorum.Ben çok hassasım hesap konusunda.Yanımdaki kadınlara asla hesap ödetmem. Bunu yaparken amacım şov yapmak da değil üstelik. Değer verdiğin insanlar için yapılan harcama göze batmaz. O yüzden ne hesap ödetirim ne de ödediğim hesabın lafını yaparım.Soran olursa feda olsun der geçerim.O yüzden bu tartışmayı da günümüzde anlamsız buluyorum. Böyle ufak mevzularda kaybolmamak lazım.Hatta para pul işlerini ikili ilişkilerin arasına sokmamak lazım. Girerse bir virüs gibi yayılıyor ve mutlaka hasar veriyor...Ne rahat 'bitiş'Fazıl Say "Hayatımda iki defa Beykoz'a gittim. O da adliyeye... 2004'te Gülyar ile boşandık. 2022'de Ece'yle. Bu demek oluyor ki, 18 yılda bir Beykoz'a gidiyorum bundan sonrası 2040'ta" diye tweet attı. Bu bence daha oyuna başlamadan yenilgiyi kabul etmek...Sonu zaten belli diye düşünmek.Yani mutluluğun önüne çok sağlam bir set çekmek.Biz zaten el ele boşanmayı anlayamamışken, evlilikte sevgili gibi ara sıra görüşme modasını saçma bulurken, evli insanların birbirlerinin evlerine misafir gibi gitmelerine kahkaha atarken yazılan bu mesajı nasıl anlayayımBelki de tüm bunlar koç burcu olduğum için garip geliyor. Burcum izin vermiyor yani.Malum bizler zaman zaman 'çatışmak, sürtüşmek, arıza çıkarmak' isteriz... Tatlısından yaparız bunları ama illa ki yaparız.O