Kaçarım arkadaş
Havalimanında kız arkadaşını bırakıp kaçmış Çağatay Ulusoy...
Şahane!
Hâlâ gülüyorum buna.
Kaçmak nedendir Kaçmak nedir Kaçmak niyedir
Zaten herkes biliyor sizi, kaçılmaz ki.
Vallahi ben o hanımefendinin yerinde olsam, bir daha selam bile vermem, beni bırakıp kaçana.
Bırakın sevgili olmayı, arkadaş dahi kalmam.
İşte insan insanı tanıyamıyor her zaman...
Kafamdaki sorular şunlar:
Acaba havalimanı çıkışında buluştular mı
Aynı arabayla mı döndüler
Dönünce nereye gittiler
Mesela site ya da ev girişinde de kayboldu mu Çağatay Hahahah...
Yok artık!
İnternette karşıma bir adisyon çıktı.
Yeni değil, geçen aya aitmiş.
Ve evet geçen ay CZN Burak'ın restoranında bir kuzu kol 6 bin 450 liraymış.
Vay arkadaş!
Ne hale geldik...
Etin fiyatı 6 bin 450 lira olmuşsa yanındakilerle gelecek hesabı varın siz düşünün.
Artık yazık mı diyeyim, yoksa kazık mı bilemedim.
Yani dünyaya nam salmış bir restoran da değil orası.
Cidden kayda değer bir lezzeti de yok...
Kim gidiyor da ödüyor bu hesapları, aklım almıyor.
Engellemek nedir
Bu engelleme işine aklım ermiyor. Sinan Akçıl'ın "Hadise beni engellenmişti, halen engelleyimdir" sözlerinden geldi aklıma. Biri, neden engeller karşısındakini
Eğer taciz gibi şeyler yoksa, ne kadar kötü, nasıl çirkin bir harekettir bu.
Ben de çok görüyorum etrafta, kullan, istediğini yaptır, aldır, sonra işin bitince engelle...
Ne güzel hayat yahu!
Ama dönem maalesef kullan-at dönemi. Dönem yaptır, iste, elde et ve engelle dönemi.
Ben de çok gördüm etrafımda.
O yüzden şu dönemde arkadaşlığa, ilişkiye başlarken baştan göze alın günün sonunda engellenmeyi...
Çok eğlenceli ülkeyiz
Canım sıkıldıkça açıyorum, moralim bozuldukça bakıp gülüyorum bu kareye.
Kadınlar matinesi vardı eskiden, hâlâ varmış.
Kemal Doğulu çıkmış o kadınlar matinesinde. Kıyafet desen ayrı olay, danslar desen apayrı olay, ses desen zaten olay olay.
Yani "neden, nasıl, niye" diye sormam lazım.
Bir de ne kadar para aldı ki böyle garip hareketler yapıyor bu beyefendi...
Çünkü az buz paraya ne böyle giyinilir ne de böyle dans edilir. Yazık ya iyice sattık ruhumuzu, zihnimizi.