Cannes'da düzenlenen MIPCOM fuarına bu yıl yine Türk dizileri damga vurdu.

MIPCOM dünyanın en prestijli televizyon içerik buluşması.
Dünyanın dört bir yanındaki TV kanalları geliyor ve içeriklerini sunup satış sözleşmeleri imzalıyor.
Kanal D bu işin Türkiye'de uzun zamandır öncüsü zaten.
Yıllar önce yayınlanan dizilerinden yeni yapımlara kadar hepsi dünyanın her bir bölgesinde seyrediliyor.
Demirören Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı da orada gemisinin başındaydı. Hep söylediği 'dizi diplomasisini' orada tüm dünyaya bir kez daha anlattı.
Mesela "Eşref Rüya" Demet Özdemir ve Çağatay Ulusoy ile Kanal D'nin yeni dizisi "Güller ve Günahlar" ise Cemre Baysel ve Murat Yıldırım'la damga vurdu fuara.
Henüz iki bölümü yayınlanan "Güller ve Günahlar" şimdiden yurtdışına satıldı mesela.
Bu büyük başarı konuşulmalı, örnek olmalı ve benzerleri artmalı.
Çünkü bizi, bayrağımızı, ülkemizi yurt dışında temsil eden en büyük güçlerden biri televizyon dizilerimiz.
Bu gerçeği unutmamalıyız.

İsterdim...

◊ Şöyle biraz eli yüzü düzgün bir psikolog olayım. Çünkü ne saçmalarsan saçmala mutlaka bir alıcısı var.
◊ İki kitap karıştırayım, üç video izleyeyim, Barış Manço gibi takılarla kendimi süsleyeyim ve Jüpiter, Venüs, Mars diye nutuklar atayım. 8-10 bin liraya günde 5 tane yalandan astroloji haritası çıkartır köşeyi dönerdim.
◊ Biraz yaş almış ama kariyerinde başarılı olamamış bir doktor olsaydım mesela. Kanal kanal gezip 'bilmem ne için elma sirkesi, bilmem ne için şunun özünü kullanın' diye ahkam keserdim.
Çok isterdim be şu dönemde bunları yapmak. Millet zekanızla dalga geçiyor ama siz cebinizi dolduruyorsunuz.
Oh ne güzel!..

Sana yakışmadı Harvard!

Kocalarına yemek yapmayan kadınların evlilikleri daha mutlu diye bir araştırma sonucu açıklanmış.
Üstelik Harvard Üniversitesi kaynaklı bir araştırmaymış.
12 bin evli çift, 15 yıl boyunca incelemeye alınmış. Amaç ev işleriyle evlilik memnuniyeti arasındaki ilişkiyi incelemekmiş.
"İşiniz gücünüz yok da buna mı kafayı taktınız" diyesiniz geliyor insanın
Sonuç ilginç. Sonuç biz Türklere çok aykırı.
O sonuçlara göre kadınlar yemek yapmıyor ve evlilikleri daha mutlu, huzurlu gidiyor.
Yani böyle bir şeyin imkânı yoktur yahu!
"Kadın dediğin yemek yapar" demeyeceğim çünkü erkekler de iyi yemek yapar.
Ama bizler evde tencere kaynayarak büyüyen bir toplumuz.
O anne makarnası, anne köftesi, anne patatesi, anne pilavı terimleri nereden geldi sanıyorsunuz
Kadınlara elimizden geldiğince her konuda yardım edelim, destek olalım ama mutfaktaki işi de onlara bırakalım bence.
Çünkü onların o güzel ellerinin tadının geçtiği her yemek güzel olur. Onların elinin değdiği her şeyde huzur vardır.
Beni kimse inandıramaz "yemek yapılmayan evde mutluluk daha fazladır" gibi zırvalara. Hadi oradan!

Dikkat edelim

Fransa'daki Louvre Müzesi soygunundan sonra...
◊ İyi korumak lazım Ayasofya'yı...