Gülsek mi ağlasak mı

Abdi Yaşar isimli bir avukatın paylaşımlarını gördüm. Adam bazı suçluları nasıl oluyorsa serbest bıraktırıyor ve bununla da gurur duyuyor. Nereden mi biliyorum E paylaşımlarından.

Biriyle fotoğraf çektirmiş 'silah ticareti tahliye' yazmış.
Bir başkasıyla çektirmiş 'kasten adam öldürme 3 serbest' yazmış.
Bir başka suçluya 'tutuksuz yargılanma' aldırmış bunun kutlamasını yapmış...
Hayır bir de pişkince sırıtıyor fotoğraflarda.
"Breaking Bad" dizisindeki kirli işlerle uğraşan avukat Saul Goodman karakterinin aynısı...
Avukatın sosyal medya hesabını inceledim. Yorumlar beyin yakan cinsten.
Mesela biri demiş ki, "Abi eşimin hırsızlıktan bilmem kaç yıl cezası var bir şey yapabilir miyiz"
Yani gülelim mi ağlayalım mı bilemedim. Tek bir şey biliyorum bu adama avukatlık falan yaptırmayın...

Reçete basit

Plaj giriş fiyatlarını mümkün olduğunca ucuz tutmazlarsa...
Müşterilerine bilmem kaç bin liralık şişe açtırma zorlamasını bırakmazlarsa...
Hesabı şişirebildiğim kadar şişireyim kafasından çıkmazlarsa...
Sırf para kazanmak için edep adap bilmeyen insanları mekanlarına doldurmaktan kurtulmazlarsa...
Yaz sonu büyük darbe yer bazı işletmeler. Benden ufak bir uyarı olsun bu...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Nezaket artık mumla aranıyor

Altına imzamı atacağım bir söz bu...
Oyuncu Evrim Alasya demiş ki, "Erkek gibi erkeklere hasret kaldım. Nezaket kuralı denen bir şey kalmadı."
Vallahi yok...
Ama buna prim veren de bazı kadınlar maalesef.
Seviyorlar kabalığı, maçoluğu, sertliği...
Ben nasıl olsa her halimle kabuk edilirim diyen adamlarda bayram ediyor böylece.
Mesela bir psikoloğun yazısını okudum geçen hafta.
O da yaptığı araştırmaların ve muhtemelen danışanlarından edindiği izlenimlerin sonucunda "Erkeklerin yüzde 80'i, kadınların yüzde 40'ı eşlerini aldatıyor" demiş.
Bu tespit de doğru bana göre...
Doğru yoldayız ama.
Hiç değilse sorunlarımızı tespit etmeyi başarmışız.
Bundan sonrası çözüm bulma aşaması.
Umarım zamanla nezaket de geri gelecek, sevgi de, sadakat de...

Ver elektriği