Bir olimpiyat acemisinin Paris notları
Paris'te düzenlenen 2024 Olimpiyat Oyunları, önceki senelerde yapılanlara göre daha çok takip ediliyor sanki.
Daha doğrusu benim için durum böyle. Bıraksanız, sabahtan akşama kadar izleyebilirim tüm müsabakaları.
Bunda, Paris 2024'e daha çok Türk sporcunun katılmasının da payı büyük tabii.
Olimpiyat denince aklına Nadia Comaneci, Sergey Bubka, Naim Süleymanoğlu, Michael Johnson, Carl Lewis, Maria Sharapova, Olga Korbut ve Florence Griffith-Joyner gelen bir 'olimpiyat acemisi' olarak, Paris'teki organizasyona dair tuttuğum notları paylaşmak istiyorum sizinle...
SPİKER ETKİSİ
Yarışları genellikle Eurosport1'den izliyorum.
Önceki gün yine televizyon karşısındayım ve ekranda yüzme branşının madalya töreni var. Madalyaları, Olimpiyatlar'da daha önce yarışan sporcular veriyor. Eurosport spikeri, "Hep bulunur madalya verecek eski sporcu" diyor ve bunu tam üç kez tekrarlıyor. Ama ne demek istiyor, inanın anlamadım.
Arada TRT Spor'a dönüyorum. Orada ilginç bir bilgi öğreniyorum.
Meğer Olimpiyat komitesi, bütün sporculardan adlarının nasıl okunduğunu videoya çekmelerini istemiş.
Bu videolar, Olimpiyat Oyunları'nın web sitesinde mevcutmuş. Çok zorlandığınız bir ismin nasıl telaffuz edildiğini merak ediyorsanız, sitedeki videolardan faydalanabilirsiniz.
TARİHE GEÇTİLER
Beni en çok heyecanlandıran karşılaşmalardan biri, tek erkekler finalinde altın madalya mücadelesi veren Novak Djokovic'le Carlos Alcaraz'ın tenis maçıydı.
Kaçırdıysanız, tekrarına mutlaka bakın derim.
Djokovic, 10 kez Avustralya Açık, 7 kez Wimbledon, 4 kez Amerika Açık ve 3 kez Roland Garros kazanmış bir raket.
Sırp tenisçi, rakibini 2-0 yenmeyi başardı.
Spor medyası, Olimpiyatlar'da ilk kez altın madalya kazanan Djokovic için "Kariyerindeki eksiği Paris'te tamamladı" başlığını attı.
Maça dair dikkat çekici bir detay daha:
37 yaşındaki Djokovic, Olimpiyatlar'da final oynayan en yaşlı, 21 yaşındaki Carlos Alcaraz da en genç tenisçi olarak tarihe geçti.
KAYLIA'DAN ALTIN DERS
Altın madalya sevinci yaşayan bir başka sporcu da Kaylia Nemour oldu.
Genç sporcu, 'paralel bar'da yarıştı.
Hani şu jimnastikçilerin tahtaların üzerinde bir aşağı bir yukarı hareketler yaptığı branş.
Nemour, Fransız Jimnastik Federasyonu ile arası bozulduktan sonra babasının memleketi Cezayir adına katılmış Olimpiyatlar'a.
Ve kazandığı bu altın madalya ile Fransızlara iyi bir ders vermiş oldu.