Ben artık diyecek söz bulamıyorum. Çünkü hepimiz gerçekten fiyat algımızı yitirdik.

Bir otelde 6 bin lira olan fiyat hemen yanındaki otelde 4 bin lira... İstanbul'un lüks restoranlarında 3 bin lira civarında. Ne diyelim ki Tam bir alan memnun satan memnun olayı bu...
Ama şunu biliyoruz ki iftar sofralarında çoğu yemek tıpkı serpme kahvaltı gibi ziyan oluyor. Yenmiyor, yiyemiyoruz. E o kadar para vermek doğru mu
Bence değil. Düşünsenize bir aile iftar yapalım, oruç açalım dediniz ve yolunuz da o Boğaz manzaralı otellerden birine düştü.
4 kişisiniz... Hesap 24 bin lira. Bunun bahşişi o su bu su hiç saymıyorum. Vay vay vay!
Çok net biliyorum ki hiç azalmayacak mekânların müşterisi, aksine artacak. Hep beraber göreceğiz birkaç gün sonra...

Daha bu başlangıç

Dilan Polat çıkmış 'Hande Yener beni engellemiş' diye dert yanmış. Bir de diyor ki bizim etkinliklerimize geldi parasını da peşin peşin ödedik. 'Ne oldu Hande korktun mu' diye soruyor.
Yahu Dilan Hanımcığım sizler artık bazı aklı başında isimler için yok hükmündesiniz... Hazımsızlığınızı kendi içinizde yaşayın da bu milletin canını sıkmayın paylaşımlarla yahu.
Daha durun biraz zaman geçsin, her şey ortaya çıksın, sizi kimler takipten çıkacak, engelleyecek siz bile şoke olacaksınız.

Derbinin hakemi

Galatasaray-Fenerbahçe derbisini yöneten Slavko Vincic maç sonrasında o alışık olduğumuz eleştirilere maruz kalmadı. Bence bunun birkaç nedeni var;
Çok özgüvenliydi.
Bana muhtaçlar ben ne yapsam gider izlenimi verdi.
Türkiye'deki maçları iyi analiz edip burada hakemlerin taraflılığının farkında gibiydi.
Beni taaa yurtdışından getirdiler burada kral benim egosu vardı.
90 dakika bitse de gitsek ben de euro'larımı indirsem düşüncesiyle maçı yönetti.

Yanlış hedef

Yazar Sevda Türküsev'i ara ara eleştiririm. Yazdıkları, düşünce yapısı hiç bana uymaz çünkü. Yine yapmış yapacağını. Uçaktan iner inmez aynı uçakta olan İrem Derici'yi almış hedefine...