Yüce Divan'a Hayır, Silivri'ye Evet

Delilli bakanlar serbest, delilsiz başkanlar tutsak.

Bu mudur adalet

ABD yaptırımları altındaki İran, dünyayı kandıracak devasa bir sistem kurdu.

Bu ağda rolleri paylaşan iki kişi vardı: Babek Zencani ile Reza Zarrab.

Zencani İran'ın petrolünü Türkiye'ye satıyor,

Zarrab Türkiye'de bu paraları altına çevirip, İran'a aktarıyordu.

Sistem adı: Gas-for-Gold yani petrol, altın değişimiydi.

Yaptırımlar yüzünden İran, dolar ve SWIFT kanallarına erişemiyordu.

AKP iktidarı tarafından Halkbank görevlendirildi.

Türkiye bu usulsüz dizaynın merkezi haline geldi.

Zarrab'ın ifadesine göre bu sistem, dönemin AKP'li bakanları eliyle yürütüldü.

Amerika'daki mahkemede ifade veren Zarrab'ın iddiaları şöyleydi:

"Zafer Çağlayan'a 52 milyon dolar,Muammer Güler'e 10 milyon dolar,Egemen Bağış'a 1,5 milyon dolar rüşvet verdim."

Erdoğan Bayraktar ise imar ve rant skandallarıyla anıldı. "Recep Tayyip Erdoğan istedi ben yaptım. Ben suçluysam o da suçlu. Ben yargılanırsam o da yargılanır" dediği ortaya çıktı.

İran'da aynı suçlar nedeniyle Babek Zencani yargılandı ve 20 yıla mahkûm edildi.

İran Zencani ile Zarrab arasındaki 2,7 milyar doların akıbetini bulamadı ama Türkiye bu paranın nerede, kimde olduğunu hiç araştırmadı.

Reza Zarrab 4 bakan konusunda şu iddialar ile gözaltına alındı:

Rüşvet,Kara para aklama,Gümrük kaçakçılığı,Kamu görevlilerine usulsüz ödeme.

Deliller net, suçüstü ile tespitler görüntülü olarak ortada.

Peki dava açıldı mı HAYIR.

Yurt dışına çıkış yasağı konuldu mu HAYIR.

Elini kolunu sallayarak Amerika'ya gitmesine izin verildi.

63,5 milyon dolar aldıkları iddia edilen 4 bakan Türkiye'de, Zarrab ise bugün hâlâ ABD'de lüks içinde yaşamaktadır.

Unutulmasın:

Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evinde ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar bulundu.

O paranın, "camiye yardım" adı altında toplandığı iddiaları vardı.

Bu para mahkemeye kararıyla Arslan'a iade edildi AKP iktidarının yargısı tarafından.

Bu parayla, ne zaman, nerede hangi cami yapıldı

Bilen varsa açıklasın da öğrenelim.

Bu düzenin adı adalet değil, AKP'lilere tanınan dokunulmazlık sağlanan;

İmtiyazlı adalettir.

Muammer Güler'in oğlunun evinde para sayma makineleri çıktı.

Ve en skandalı: Erdoğan'ın oğlu Bilal'e söylediği ifade edildiği söylenen: "Oğlum, paraları sıfırla!"

Tüm bu dosyalar 17-25 Aralık operasyonlarında gündeme geldi. Davalar değil, itiraflar ortadaydı.

Ancak sonucuna gelince:

Deliller net, "gizli tanık" yok.