Yasama, Yürütme, Yargı Cumhurbaşkanına bağlıdır

30 Mart 2003'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dedi ki;

-"Ben tüccar siyasetten bahsediyorum. Bugün tüccar siyasete ihtiyacımız olduğunu söylüyorum."

"Tüccar siyaset" anlayışına tepki gösteren CHP'ye de şöyle yanıt verdi:

-"CHP topu sürekli taca atıyor"

Allah da kul da biliyor ki, bu dediğini 21 yıl boyunca uyguladı,

Cumhuriyetin kazanımları olan, şeker fabrikalarını, gübre fabrikalarını, Sümerbank'ı, Tank Palet Fabrikasını, Limanları, Borsa İstanbul'u, Türk Telekom'u ve onlarca devlet kuruluşunu, "Tüccar siyaset" anlayışı sonucu; "Babalar gibi sattı".

2002 yılından bu yana devlete ait 273 kamu kuruluşunun satışı yapıldı

Devlet Bahçeli'nin önerisi ile "Parlamenter Rejim" için halk oylaması yapıldı.

YSK'nın "Mühürsüz oylar geçerlidir" şeklindeki kanuna aykırı kararı ile 16 Nisan 2017'de kaldırıldı.

Ve Ucube Tek Adam Rejimi, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası Erdoğan'ın seçilmesi ile başladı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin elinden alınan bütçe yapma yetkisi 2019'dan bu yana olduğu gibi 2024 bütçesinde de sarayda Tek Adam tarafından hazırlandı.

Meclis'te Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından sunuldu.

"Tüccar Siyaset" anlayışı için bir örnek vereyim.

Tek kişilik bir şirketin patronu hazırladığı bir sözleşmeyi kendi atadığı vekili ile Noter'e onaya gönderir.

Noter onaylar ve bu sözleşme hukuki değer kazanır.

"Tüccar Devlet Siyaset" anlayışı yaratan Erdoğan ve Bahçeli'nin ucube Tek Adam Rejiminde;

-Erdoğan Bütçeyi hazırlıyor.

-Vekili Meclis'te sunuyor.

-Meclis, Noter görevi yaparak onaylıyor.

Ne iktidar ortağı partiler ne muhalefet partileri saraydan izinsiz tek bir kuruşluk düzenleme yapamıyorlar.

Keza aynı düzendüzensizlik tüm yasa tasarılarında aynen böyle işliyor:

-Tek Adam, yasaları sarayda hazırlıyor.